uçanteneke
New member
Sözcü’den Hayati Arıgan’ın haberine bakılırsa, İstinye’de milyonlarca dolarlık emlakın miras davasında Lübnanlı ailenin İstanbul mahkemelerine açtığı dava dilekçelerinde 3 milyar TL’lik miras davası şöyleki anlatıldı:
Lübnanlı armatör Ali Reşat 1960’dan itibaren daima geldiği İstanbul’un çeşitli yerlerinden gayrimenkuller aldı. 1980 yılına kadar onlarca taşınmaza sahip olan armatör, 1982’de vefat ettiğinde gerisinde bıraktığı mirastan ailesi haberdar olmadı.
Türk kızıyla evlenince kalan mirası öğrendi
Miras bırakan armatörün vefatından yıllar daha sonra torunlarından en küçüğü eğitim hedefiyle İstanbul’a geldi. Küçük torun burada bir Türk kızına gönlünü kaptırdı. Türk kızıyla evlenen torun; İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi’nde ameliyat olan dedesinin bir dostunun ziyarete gitti. Ziyaret sırasında dedesinin İstanbul’da oldukçaça yatırım yaptığını ve bu yatırımların gayrimenkul olduğunu öğrenen torun, durumu ailesiyle paylaştı. Dedesine ilişkin taşınmazları araştıran küçük torun İstinye’de 4 parselden oluşan 40 bin metrekarelik arazi olduğunu öğrendi.
Karayolları ve vakıflara dava
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2013’te başvuran 6 torun, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kamulaştırmasız el atma, tapu iptali ve tescil davası açtı. Davada bu taşınmazların üzerinde de artık yapılar, yollar, boşluk alanlar üzere çeşit çeşit yapılaşma/yapılaşmama durumu kelam konusu olduğu belirtilerek, tapuların isimlerine tescilin olmaması durumunda bedellerinin kendilerine ödenmesini istedi.
Mahkeme 2 yıl daha sonra mirasçıların aleyhlerinde karar vererek, yalnızca taşınır mallara erişmelerine müsaade etti. Mirasın asıl kısmı olan ve bu gün bedeli 3 milyar TL’yi bulan taşınmazlar, gayrimenkuller istikametinden ise davanın reddine karar verdi.
Yargıtay’da karar bozuldu
Lübnanlı mirasçı 6 torun davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’da evrakla ilgili bir gelişme olmaması ve durumun aleyhlerine gitmesi üzerine mirasçılar 5 yıl daha sonra avukat değişikliğine gitti. Mirasçıların avukatlığını 2020’de üstüne alan Övünç Özkan Yargıtay’dan geçtiğimiz ay Lübnanlı ailenin milyonlarca dolarlık taşınmazlarına ulaşmasını engelleyen sonucu bozdurdu.
Dava belgesi birinci mahkemesine karar için tekrar döndü. Birinci derece mahkemesi geçtiğimiz hafta Yargıtay’ın bozma sonucuna uyarak, ailenin hem menkul tıpkı vakitte gayrimenkullerini edinmesi istikametinde karar verdi.
Miras davasında sona gelindi
İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nin torunların mirasçı olduğuna dair veraset sonucu üzerine 2014’ten bu yana devam eden kamulaştırmasız el atma, tapu iptali ve tescil davalarında sona gelindi. Lübnanlı mirasçıların hak sahibi olduklarına dair çıkan sonucun akabinde gözler, taşınmazlar ile ilgili davayı yürüten İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne çevrildi.
Hukuk fakültelerinde okutulacak nitelikte dava
Davanın Yargıtay basamağında tüm mirasçıların tek avukatı olarak dahil olan Avukat Övünç Özkan sonucun emsal niteliğinde olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Mütekabiliyet, taşınmaz ve taşınırların edinimi, yabancılık ögesi üzere birfazlaca mevzuyu içeren davamız hukuk fakültelerinde okutulacak bir ders niteliğini aldı. Geç gelen adalet, adalet değildir. 2020 yılında dahil olduğumuz süreci 2022 yılının başında sonlandırarak 2014’ten bu yana yargıda, 1961’den bu yana da fiiliyatta haklarına kavuşamayan müvekkillerimiz bu haklarına kavuşmuş oldular. Hak olan ile adil olan bu davamızda da birebir kararı gösterdi” dedi.
Lübnanlı armatör Ali Reşat 1960’dan itibaren daima geldiği İstanbul’un çeşitli yerlerinden gayrimenkuller aldı. 1980 yılına kadar onlarca taşınmaza sahip olan armatör, 1982’de vefat ettiğinde gerisinde bıraktığı mirastan ailesi haberdar olmadı.
Türk kızıyla evlenince kalan mirası öğrendi
Miras bırakan armatörün vefatından yıllar daha sonra torunlarından en küçüğü eğitim hedefiyle İstanbul’a geldi. Küçük torun burada bir Türk kızına gönlünü kaptırdı. Türk kızıyla evlenen torun; İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi’nde ameliyat olan dedesinin bir dostunun ziyarete gitti. Ziyaret sırasında dedesinin İstanbul’da oldukçaça yatırım yaptığını ve bu yatırımların gayrimenkul olduğunu öğrenen torun, durumu ailesiyle paylaştı. Dedesine ilişkin taşınmazları araştıran küçük torun İstinye’de 4 parselden oluşan 40 bin metrekarelik arazi olduğunu öğrendi.
Karayolları ve vakıflara dava
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2013’te başvuran 6 torun, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kamulaştırmasız el atma, tapu iptali ve tescil davası açtı. Davada bu taşınmazların üzerinde de artık yapılar, yollar, boşluk alanlar üzere çeşit çeşit yapılaşma/yapılaşmama durumu kelam konusu olduğu belirtilerek, tapuların isimlerine tescilin olmaması durumunda bedellerinin kendilerine ödenmesini istedi.
Mahkeme 2 yıl daha sonra mirasçıların aleyhlerinde karar vererek, yalnızca taşınır mallara erişmelerine müsaade etti. Mirasın asıl kısmı olan ve bu gün bedeli 3 milyar TL’yi bulan taşınmazlar, gayrimenkuller istikametinden ise davanın reddine karar verdi.
Yargıtay’da karar bozuldu
Lübnanlı mirasçı 6 torun davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’da evrakla ilgili bir gelişme olmaması ve durumun aleyhlerine gitmesi üzerine mirasçılar 5 yıl daha sonra avukat değişikliğine gitti. Mirasçıların avukatlığını 2020’de üstüne alan Övünç Özkan Yargıtay’dan geçtiğimiz ay Lübnanlı ailenin milyonlarca dolarlık taşınmazlarına ulaşmasını engelleyen sonucu bozdurdu.
Dava belgesi birinci mahkemesine karar için tekrar döndü. Birinci derece mahkemesi geçtiğimiz hafta Yargıtay’ın bozma sonucuna uyarak, ailenin hem menkul tıpkı vakitte gayrimenkullerini edinmesi istikametinde karar verdi.
Miras davasında sona gelindi
İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nin torunların mirasçı olduğuna dair veraset sonucu üzerine 2014’ten bu yana devam eden kamulaştırmasız el atma, tapu iptali ve tescil davalarında sona gelindi. Lübnanlı mirasçıların hak sahibi olduklarına dair çıkan sonucun akabinde gözler, taşınmazlar ile ilgili davayı yürüten İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne çevrildi.
Hukuk fakültelerinde okutulacak nitelikte dava
Davanın Yargıtay basamağında tüm mirasçıların tek avukatı olarak dahil olan Avukat Övünç Özkan sonucun emsal niteliğinde olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“Mütekabiliyet, taşınmaz ve taşınırların edinimi, yabancılık ögesi üzere birfazlaca mevzuyu içeren davamız hukuk fakültelerinde okutulacak bir ders niteliğini aldı. Geç gelen adalet, adalet değildir. 2020 yılında dahil olduğumuz süreci 2022 yılının başında sonlandırarak 2014’ten bu yana yargıda, 1961’den bu yana da fiiliyatta haklarına kavuşamayan müvekkillerimiz bu haklarına kavuşmuş oldular. Hak olan ile adil olan bu davamızda da birebir kararı gösterdi” dedi.