YouTube’a açık mektup: ‘O görüntülerin önüne geçin’ İnternette yer alan aldatıcı ve manipülasyon hedefli bilgiler, bilhassa de COVID-19 ile birlikte önemli oranda artış gösterdi. Hakikat bilgiye ulaşmak isteyen kullanıcılar, ne yazık ki bir epey asparagas haberle de muhatap olmaya başladı. Bu negatif durumun önüne geçmek isteyen kalabalık bir küme kuruluş, YouTube platformuna tedbir alması için davette bulundu.
80’in üzerinde teyit kuruluşu bir ortaya gelerek, Poynter Enstitüsü aracılığıyla YouTube CEO’su Susan Wojcicki’ye açık mektup yayınladı. Enstitü, son vakit içinderda dünya genelinde giderek yaygınlaşan komplo teorileri ve palavra ayrıntıların bir an evvel önüne geçilmesi gerektiğini savundu.
YouTube, aldatıcı içeriklerin önüne nasıl geçecek?
2005 yılında hayatımıza giren YouTube, şimdiye kadar fazlaca sayıda değerli sorun ile gayret etti. Nefret kabahatleri, ırkçılık, taciz, çocuk istismarı ve sömürüsü üzere konularda hassasiyetini gösteren şirket, son senelerda ise başta aşı aykırılığı olmak üzere COVID-19 ile ilgili konularda içeriklerini gözden geçirdi. Bu doğrultuda yakın bir vakit evvel platformdan 1 milyondan fazla görüntü, yayından kaldırıldı. Ancak bir daha de kullanıcılar, bunun kâfi olmadığını düşünüyor.
YouTube’un vicdansız beşerler tarafınca silahlandırıldığını tabir eden Poynter Enstitüsü, platformun bu sorunu çözmek için kâfi çabayı göstermediklerini düşündüklerini paylaştı. Hatta imzacılar, kullanıcıları manipüle etmek için platformun kullanılmasına YouTube’un yardımcı bile olduğunu söylemiş oldu.
Paylaşılan açık mektupta, aşı boykotuyla ilgili görüntülere işaret edildi. Ayrıyeten COVID-19 için klâsik olmayan tedavi hallerini içeren Yunanca ve Arapça görüntülerden da bahsedildi. Enstitüye göre platform, sadece bu görüntüleri yayından kaldırarak değil, bununla birlikte görüntülerin ortasındaki açıklamaları çürüterek de insanları bilinçlendirebilir. İmzacılar, dezenformasyonla gayretin fakat bu biçimde yapılabileceğini vurguladı.
Mektup, İngilizce haricindeki lisanlarda üretilen içeriklere de şirketin birebir odağı göstermesi gerektiğini, bağımsız teyit kuruluşlarıyla daha sıkı çalışmasının kıymetli olduğunu anlattı. Şu an için rastgele bir YouTube sözcüsünden ya da şirketin CEO’su Susan Wojcicki’den mektuba bir karşılık gelmedi.
Pekala ya siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? YouTube, aldatıcı içeriklerin önüne geçmek için nasıl bir yol izlemeli? Görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.
80’in üzerinde teyit kuruluşu bir ortaya gelerek, Poynter Enstitüsü aracılığıyla YouTube CEO’su Susan Wojcicki’ye açık mektup yayınladı. Enstitü, son vakit içinderda dünya genelinde giderek yaygınlaşan komplo teorileri ve palavra ayrıntıların bir an evvel önüne geçilmesi gerektiğini savundu.
YouTube, aldatıcı içeriklerin önüne nasıl geçecek?
2005 yılında hayatımıza giren YouTube, şimdiye kadar fazlaca sayıda değerli sorun ile gayret etti. Nefret kabahatleri, ırkçılık, taciz, çocuk istismarı ve sömürüsü üzere konularda hassasiyetini gösteren şirket, son senelerda ise başta aşı aykırılığı olmak üzere COVID-19 ile ilgili konularda içeriklerini gözden geçirdi. Bu doğrultuda yakın bir vakit evvel platformdan 1 milyondan fazla görüntü, yayından kaldırıldı. Ancak bir daha de kullanıcılar, bunun kâfi olmadığını düşünüyor.
YouTube’un vicdansız beşerler tarafınca silahlandırıldığını tabir eden Poynter Enstitüsü, platformun bu sorunu çözmek için kâfi çabayı göstermediklerini düşündüklerini paylaştı. Hatta imzacılar, kullanıcıları manipüle etmek için platformun kullanılmasına YouTube’un yardımcı bile olduğunu söylemiş oldu.
Paylaşılan açık mektupta, aşı boykotuyla ilgili görüntülere işaret edildi. Ayrıyeten COVID-19 için klâsik olmayan tedavi hallerini içeren Yunanca ve Arapça görüntülerden da bahsedildi. Enstitüye göre platform, sadece bu görüntüleri yayından kaldırarak değil, bununla birlikte görüntülerin ortasındaki açıklamaları çürüterek de insanları bilinçlendirebilir. İmzacılar, dezenformasyonla gayretin fakat bu biçimde yapılabileceğini vurguladı.
Mektup, İngilizce haricindeki lisanlarda üretilen içeriklere de şirketin birebir odağı göstermesi gerektiğini, bağımsız teyit kuruluşlarıyla daha sıkı çalışmasının kıymetli olduğunu anlattı. Şu an için rastgele bir YouTube sözcüsünden ya da şirketin CEO’su Susan Wojcicki’den mektuba bir karşılık gelmedi.
Pekala ya siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? YouTube, aldatıcı içeriklerin önüne geçmek için nasıl bir yol izlemeli? Görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.