DunyaVatandasi
New member
Almanya'da Uluslararası Eşcinsel Düşmanlığa Karşı Gün veya kısaca IDAHOBIT açıkça kutlanabiliyor. Diğer ülkelerde durum böyle değil. Ve bu ülkede de eşitlik yavaş yavaş ve azar azar gerçekleşiyor.
Cinsel yöneliminiz ve cinsiyet kimliğiniz nedeniyle her gün utanarak veya dışlanarak yaşamak zorunda olduğunuzu hayal edin. Dünya çapında kendini eşcinsel olarak tanımlayan milyonlarca insan için reddedilmenin kaderi acı bir gerçek. Evet, bu bizim günlük hayatımız. Yani etkilenenler olarak bizi görünür kılan, aynı zamanda umut veren özel bir gün var. Her yıl 17 Mayıs'ta kutlanan Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün (IDAHOBIT).
Biz heteroseksüel olmayanların dünya nüfusunun yüzde 7 ila 9'unu oluşturduğu tahmin ediliyor. Çok benzer bir ilişki Federal Almanya Cumhuriyeti için de geçerlidir. Ve bir yandan artan çeşitlilik taleplerinin, diğer yandan giderek daha fazla rapor edilen ayrımcılık deneyimlerinin karakterize ettiği bir zamanda, IDAHOBIT sesimizi yükseltmemize olanak sağlıyor. Müttefiklerimizle birlikte daha fazla bilgi sağlamak ve daha fazla hoşgörüyü teşvik etmek istiyoruz. Tıpkı Dr. Magnus Hirschfeld'in (1868–1935) bunu zaten sözüyle ve eylemiyle yaptığı gibi. Kendisi de eşcinsel olduğunu açıkça ilan eden Alman Yahudisi doktor ve seksolog, modern LGBTQ hareketinin kurucusu olarak kabul ediliyor.
Hareket Yahudi ve siyahilerin sesleri tarafından şekillendirildi
Afrikalı-Amerikalı trans kadın Marsha P. Johnson (1945–1992) da hareketin ata galerisinde son derece önemli bir yere sahipti. Çünkü 1969'da New York'ta Stonewall'un ilk taşını atan Marsha'ydı. Stonewall, ya da daha doğrusu Greenwich Village'daki o zamanki yasadışı gökkuşağı barı Stonewall Inn, eşcinsel karşıtlığına ve en azından anayasaya aykırılığa karşı ayaklanmanın temel taşıydı. Marsha'nın başlatılmasında kilit rol oynadığı polis baskınları. Şu anda yeniden faaliyette olan ve şimdi ulusal bir anıt statüsüne sahip olan Stonewall Inn, Christopher Caddesi 51-53'te, ilginç bir şekilde Alman filozof Theodor W. Adorno'nun (1903-1969) eski sürgün mahallesinin yanında yer alıyor.
Michaela Dudley (Kaynak: özel)
Kişiye
Afrikalı-Amerikalı kökleri olan Berlinli eşcinsel feminist Michaela Dudley, kabare sanatçısı, oyuncu, eğitimli avukat (Juris Dr., ABD) ve 2022'de yayınlanan “kitabın yazarıdır”Irk İlişkileri: Irkçılık Üzerine Denemeler”. Şu anki uzun metrajlı filmi neo-belgesel toplumsal hicivdir “Cinsiyetlerin Savaşı: Ataerkilliğin Sonu”.
Christopher Street, aklınızda olsun, şehre bağlı olarak dünya çapında genellikle Haziran veya Temmuz aylarında gerçekleşen Christopher Street Day'in (CSD) adıdır. CSD, ideal olarak parti-siyasi işgali olmaksızın, partiyi ve siyaseti içerir. Görünürlükten ve gerçek gururdan, yani “Gurur”dan bahsediyoruz. CSD'yi düşündüğümüzde, hemen aklımıza, geçit törenlerinde nabız gibi atan tekno müzik eşliğinde saatlerce, bazen neredeyse çıplak olarak dans eden coşkulu insanların renkli görüntüleri geliyor.
Eşitlik zaten sağlanmadı mı?
Eğer CSD kendisini bu kadar sağlam ve şenlikli bir şekilde tesis ettiyse, IDAHOBIT neden hala var olmak zorunda? Adil bir soru. Neden? Arsız ve neşeli cevap bu olabilir. Gerçek şu ki, gökkuşağı topluluğu kabulü ve özgürlüğü temsil ediyor. Ancak renkli tablonun arkasında zorluklar ve mücadelelerle ilişkilendirilen karmaşık ve çok katmanlı bir yaşam yatıyor. Gökkuşağı ufukta daha da genişledikçe, tuhaflığa karşı direniş bulutları oluşuyor.
24 Haziran 2023, Münih, Bavyera, Almanya: “OeQueerer Aktionsplan Bayern Aktuell!” (ŞİMDİ Bavyera için Queer Eylem Planı!) sloganı altında, her yıl düzenlenen Münih Christopher Sokak Günü geçit töreni, Münih'te gerçekleşti. Haziran ayında artan katılımcı sayısını karşılamak için 2022'de 400.000 kişi kaydedildi. Bu yıl, ülke çapındaki Onur Yürüyüşü etkinliklerini düzenleyenler, Eylül ayında yapılacak eyalet parlamento seçimleri öncesinde Bavyera eyaleti politikacıları üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. LGBTIQ+ grupları Bavyera'nın tek eyalet olduğunu belirtiyor (Kaynak: IMAGO/Sachelle Babbar/imago)
IDAHOBIT'in açılımı nedir?
IDAHOBIT, kısaca Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün. IDAHOBIT). 2005 yılından bu yana her yıl 17 Mayıs, eşcinseller, daha sonra biseksüeller, translar ve interseksler tarafından, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa dikkat çekmek amacıyla bir eylem günü olarak kutlanıyor.
Trans toplumunun uzun süredir beklediği kendi kaderini tayin etme yasası nihayet 12 Nisan 2024'te Alman Federal Meclisi'nden geçti. Ancak projenin sulandırılması ve bu yasanın zar zor farkedilebilen bir uzlaşmaya dönüştürülmesi, transseksüel toplumun ne kadar inatçı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Trans-Haklar karşıtları davranıyor.
Dün eşcinsel hakları çok ileri gitti. Queer insanlarla ilgili insanlık dışı stereotipler de dahil olmak üzere ahlaki kaygılar var. Muhtemelen korku da vardır. Dolayısıyla “fobi” terimi. Ancak bir şekilde kulağa çok hafif geliyor. Çünkü fobi giderek daha çok LGBTQ topluluğu üyelerine karşı hem psikolojik hem de fiziksel şiddet olarak uygulanan nefret olarak kendini gösteriyor. Suç istatistikleri bunu giderek daha açık bir şekilde gösteriyor, ancak rapor edilmeyen suç niteliğindeki düşmanlık eylemlerinin sayısı da daha az endişe verici değil.
Nasyonal Sosyalizmin 17 Mayıs'la ne alakası var?
Toplumun gölgesine itilmiş, kapalı kapılar ardında saklanmış, uzun süre sadece fısıltılarla duyulmuş: LGBTQ topluluğu bu şekilde çok uzun süre varlığını sürdürdü. Bu yüzden eşcinsel olarak ortaya çıkmak cesur bir uyanışın simgesi haline geldi. Bir nevi yeni doğuşla ilgili.
Alman imparatorluk döneminde “17 Mayıs'ta doğan” deyimi elbette eşcinseller için aşağılayıcı bir tabirdi. Bu deyişin sayısal sırası 175 sayısından gelmektedir. Kökeni, 1872'de yürürlüğe giren ve erkekler arasındaki “doğal olmayan fuhuşu” suç sayan Reich Ceza Kanunu'nun 175. Maddesine dayanmaktadır.
Cinsel yöneliminiz ve cinsiyet kimliğiniz nedeniyle her gün utanarak veya dışlanarak yaşamak zorunda olduğunuzu hayal edin. Dünya çapında kendini eşcinsel olarak tanımlayan milyonlarca insan için reddedilmenin kaderi acı bir gerçek. Evet, bu bizim günlük hayatımız. Yani etkilenenler olarak bizi görünür kılan, aynı zamanda umut veren özel bir gün var. Her yıl 17 Mayıs'ta kutlanan Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün (IDAHOBIT).
Biz heteroseksüel olmayanların dünya nüfusunun yüzde 7 ila 9'unu oluşturduğu tahmin ediliyor. Çok benzer bir ilişki Federal Almanya Cumhuriyeti için de geçerlidir. Ve bir yandan artan çeşitlilik taleplerinin, diğer yandan giderek daha fazla rapor edilen ayrımcılık deneyimlerinin karakterize ettiği bir zamanda, IDAHOBIT sesimizi yükseltmemize olanak sağlıyor. Müttefiklerimizle birlikte daha fazla bilgi sağlamak ve daha fazla hoşgörüyü teşvik etmek istiyoruz. Tıpkı Dr. Magnus Hirschfeld'in (1868–1935) bunu zaten sözüyle ve eylemiyle yaptığı gibi. Kendisi de eşcinsel olduğunu açıkça ilan eden Alman Yahudisi doktor ve seksolog, modern LGBTQ hareketinin kurucusu olarak kabul ediliyor.
Hareket Yahudi ve siyahilerin sesleri tarafından şekillendirildi
Afrikalı-Amerikalı trans kadın Marsha P. Johnson (1945–1992) da hareketin ata galerisinde son derece önemli bir yere sahipti. Çünkü 1969'da New York'ta Stonewall'un ilk taşını atan Marsha'ydı. Stonewall, ya da daha doğrusu Greenwich Village'daki o zamanki yasadışı gökkuşağı barı Stonewall Inn, eşcinsel karşıtlığına ve en azından anayasaya aykırılığa karşı ayaklanmanın temel taşıydı. Marsha'nın başlatılmasında kilit rol oynadığı polis baskınları. Şu anda yeniden faaliyette olan ve şimdi ulusal bir anıt statüsüne sahip olan Stonewall Inn, Christopher Caddesi 51-53'te, ilginç bir şekilde Alman filozof Theodor W. Adorno'nun (1903-1969) eski sürgün mahallesinin yanında yer alıyor.
Michaela Dudley (Kaynak: özel)
Kişiye
Afrikalı-Amerikalı kökleri olan Berlinli eşcinsel feminist Michaela Dudley, kabare sanatçısı, oyuncu, eğitimli avukat (Juris Dr., ABD) ve 2022'de yayınlanan “kitabın yazarıdır”Irk İlişkileri: Irkçılık Üzerine Denemeler”. Şu anki uzun metrajlı filmi neo-belgesel toplumsal hicivdir “Cinsiyetlerin Savaşı: Ataerkilliğin Sonu”.
Christopher Street, aklınızda olsun, şehre bağlı olarak dünya çapında genellikle Haziran veya Temmuz aylarında gerçekleşen Christopher Street Day'in (CSD) adıdır. CSD, ideal olarak parti-siyasi işgali olmaksızın, partiyi ve siyaseti içerir. Görünürlükten ve gerçek gururdan, yani “Gurur”dan bahsediyoruz. CSD'yi düşündüğümüzde, hemen aklımıza, geçit törenlerinde nabız gibi atan tekno müzik eşliğinde saatlerce, bazen neredeyse çıplak olarak dans eden coşkulu insanların renkli görüntüleri geliyor.
Eşitlik zaten sağlanmadı mı?
Eğer CSD kendisini bu kadar sağlam ve şenlikli bir şekilde tesis ettiyse, IDAHOBIT neden hala var olmak zorunda? Adil bir soru. Neden? Arsız ve neşeli cevap bu olabilir. Gerçek şu ki, gökkuşağı topluluğu kabulü ve özgürlüğü temsil ediyor. Ancak renkli tablonun arkasında zorluklar ve mücadelelerle ilişkilendirilen karmaşık ve çok katmanlı bir yaşam yatıyor. Gökkuşağı ufukta daha da genişledikçe, tuhaflığa karşı direniş bulutları oluşuyor.
24 Haziran 2023, Münih, Bavyera, Almanya: “OeQueerer Aktionsplan Bayern Aktuell!” (ŞİMDİ Bavyera için Queer Eylem Planı!) sloganı altında, her yıl düzenlenen Münih Christopher Sokak Günü geçit töreni, Münih'te gerçekleşti. Haziran ayında artan katılımcı sayısını karşılamak için 2022'de 400.000 kişi kaydedildi. Bu yıl, ülke çapındaki Onur Yürüyüşü etkinliklerini düzenleyenler, Eylül ayında yapılacak eyalet parlamento seçimleri öncesinde Bavyera eyaleti politikacıları üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. LGBTIQ+ grupları Bavyera'nın tek eyalet olduğunu belirtiyor (Kaynak: IMAGO/Sachelle Babbar/imago)
IDAHOBIT'in açılımı nedir?
IDAHOBIT, kısaca Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün. IDAHOBIT). 2005 yılından bu yana her yıl 17 Mayıs, eşcinseller, daha sonra biseksüeller, translar ve interseksler tarafından, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa dikkat çekmek amacıyla bir eylem günü olarak kutlanıyor.
Trans toplumunun uzun süredir beklediği kendi kaderini tayin etme yasası nihayet 12 Nisan 2024'te Alman Federal Meclisi'nden geçti. Ancak projenin sulandırılması ve bu yasanın zar zor farkedilebilen bir uzlaşmaya dönüştürülmesi, transseksüel toplumun ne kadar inatçı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Trans-Haklar karşıtları davranıyor.
Dün eşcinsel hakları çok ileri gitti. Queer insanlarla ilgili insanlık dışı stereotipler de dahil olmak üzere ahlaki kaygılar var. Muhtemelen korku da vardır. Dolayısıyla “fobi” terimi. Ancak bir şekilde kulağa çok hafif geliyor. Çünkü fobi giderek daha çok LGBTQ topluluğu üyelerine karşı hem psikolojik hem de fiziksel şiddet olarak uygulanan nefret olarak kendini gösteriyor. Suç istatistikleri bunu giderek daha açık bir şekilde gösteriyor, ancak rapor edilmeyen suç niteliğindeki düşmanlık eylemlerinin sayısı da daha az endişe verici değil.
Nasyonal Sosyalizmin 17 Mayıs'la ne alakası var?
Toplumun gölgesine itilmiş, kapalı kapılar ardında saklanmış, uzun süre sadece fısıltılarla duyulmuş: LGBTQ topluluğu bu şekilde çok uzun süre varlığını sürdürdü. Bu yüzden eşcinsel olarak ortaya çıkmak cesur bir uyanışın simgesi haline geldi. Bir nevi yeni doğuşla ilgili.
Alman imparatorluk döneminde “17 Mayıs'ta doğan” deyimi elbette eşcinseller için aşağılayıcı bir tabirdi. Bu deyişin sayısal sırası 175 sayısından gelmektedir. Kökeni, 1872'de yürürlüğe giren ve erkekler arasındaki “doğal olmayan fuhuşu” suç sayan Reich Ceza Kanunu'nun 175. Maddesine dayanmaktadır.