uçanteneke
New member
MB, ocağın birinci günlerinde ihracat döviz gelirinin dolar, avro ve sterlin cinsi olanların ihracat bedelinin yüzde 25’inin düzenlendiği tarihteki süreç kuru üzerinden MB’ye satılmasına karar vermişti.
MB’nin ihracat gelirlerinin makul bir kısmını satın alması aslında yılbaşından beri kamunun döviz piyasası üzerinde belirleyici olmasını sağlayan en kıymetli uygulamalardan biri. MB ocak itibariyle daha faal bir kur siyaseti izlemeye başladı. Analistler yeni nizamı kamu denetiminin daha ağır olduğu bir kur siyaseti olarak tanımlıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez de son senelerda Türkiye’nin kura müdahalesi sürekliliğinin arttığına dikkat çekerek, Türkiye’de uygulanan kur rejimini ‘sürekli müdahaleli dalgalı kur rejimi’ olarak tanımlıyor.
İktisat yönetimiyse ihracatçılardan döviz alımı ve KKM üzere uygulamalarla kur ve faizde istikrarın sağlandığını, sırada enflasyon düşüşü olduğunu söylüyor.
Piyasaysa artan güç faturası niçiniyle mevcut kur ve iktisat siyasetinin sürdürülebilirliğinden tasa ediyor.
Yılbaşındaki bu adım MB’nin swap hariç eksi 45 milyar dolar düzeyindeki rezervlerini destekledi. MB bugüne kadar bu imkanla ne kadar döviz alındığını açıklamadı lakin adımın rezervlere olumlu tesirini belirtti.
‘Ters köşe’
Öte yandan, Türkiye’deki ihracat yüzde 75-80 ithalatla dönüyor, ötürüsıyla ihracatçılar işlerini sürdürmek için TL’ye dönen yüzde 25’lik kısımla gidip bir daha döviz satın alıyor lakin alışla satış içindeki farktan olumsuz etkileniyor.
Ocaktaki birinci sonucun akabinde MB Lideri Şahap Kavcıoğlu’yla bir görüşmede bir ortaya gelen ihracatçılar, döviz atağının rezervleri artırmak için uygulamaya konduğu ve bir süre daha sonra eski sisteme dönüleceği izlenimi edindiklerini söylemişti.
‘TL için gerekeni yapacağız’
Dünkü toplantıya katılan bir ihracatçı Reuters’a “(Yüzde 25’lik oranın) Biraz daha yükseltilmesi ile ilgili bir çalışma yapıldığı söylendi. İhracatçılar da kendi görüşlerini söylemiş olduler. kuvvetli TL için gerekeni yapacağız diye Merkez Bankası’nın birtakım yorumları oldu. Katılaşmış bir oran yok. Bir istişare yapıldı” diye konuştu.
Diğer katılımcıysa “Kavcıoğlu ihracat gelirlerinin satın alınmasında oranın yüzde 40 çıkarılmasının planlandığını belirtti. görüşmede oranın yükseltileceği konusunda net bilgi verildi lakin çalışmaların devam ettiği, yüzde 40 konusunda çalışmalara bakılırsa kesin sonucun verileceği bilgisi de verildi. Oran konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu” dedi.
Reuters’ta evvelki gün yayımlanan bir haberde oranın yüzde 50’ye kadar yükseltilmesinin değerlendirildiği belirtilmişti.
Türkiye’nin 2021’deki ihracatı yaklaşık 225 milyar dolardı. Hem iktisat idaresi birebir vakitte ekonomistler bu yıl için 250 milyar dolarlık ihracat maksadına ulaşılabileceğini söylüyor.
MB’nin ihracat gelirlerinin makul bir kısmını satın alması aslında yılbaşından beri kamunun döviz piyasası üzerinde belirleyici olmasını sağlayan en kıymetli uygulamalardan biri. MB ocak itibariyle daha faal bir kur siyaseti izlemeye başladı. Analistler yeni nizamı kamu denetiminin daha ağır olduğu bir kur siyaseti olarak tanımlıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez de son senelerda Türkiye’nin kura müdahalesi sürekliliğinin arttığına dikkat çekerek, Türkiye’de uygulanan kur rejimini ‘sürekli müdahaleli dalgalı kur rejimi’ olarak tanımlıyor.
İktisat yönetimiyse ihracatçılardan döviz alımı ve KKM üzere uygulamalarla kur ve faizde istikrarın sağlandığını, sırada enflasyon düşüşü olduğunu söylüyor.
Piyasaysa artan güç faturası niçiniyle mevcut kur ve iktisat siyasetinin sürdürülebilirliğinden tasa ediyor.
Yılbaşındaki bu adım MB’nin swap hariç eksi 45 milyar dolar düzeyindeki rezervlerini destekledi. MB bugüne kadar bu imkanla ne kadar döviz alındığını açıklamadı lakin adımın rezervlere olumlu tesirini belirtti.
‘Ters köşe’
Öte yandan, Türkiye’deki ihracat yüzde 75-80 ithalatla dönüyor, ötürüsıyla ihracatçılar işlerini sürdürmek için TL’ye dönen yüzde 25’lik kısımla gidip bir daha döviz satın alıyor lakin alışla satış içindeki farktan olumsuz etkileniyor.
Ocaktaki birinci sonucun akabinde MB Lideri Şahap Kavcıoğlu’yla bir görüşmede bir ortaya gelen ihracatçılar, döviz atağının rezervleri artırmak için uygulamaya konduğu ve bir süre daha sonra eski sisteme dönüleceği izlenimi edindiklerini söylemişti.
‘TL için gerekeni yapacağız’
Dünkü toplantıya katılan bir ihracatçı Reuters’a “(Yüzde 25’lik oranın) Biraz daha yükseltilmesi ile ilgili bir çalışma yapıldığı söylendi. İhracatçılar da kendi görüşlerini söylemiş olduler. kuvvetli TL için gerekeni yapacağız diye Merkez Bankası’nın birtakım yorumları oldu. Katılaşmış bir oran yok. Bir istişare yapıldı” diye konuştu.
Diğer katılımcıysa “Kavcıoğlu ihracat gelirlerinin satın alınmasında oranın yüzde 40 çıkarılmasının planlandığını belirtti. görüşmede oranın yükseltileceği konusunda net bilgi verildi lakin çalışmaların devam ettiği, yüzde 40 konusunda çalışmalara bakılırsa kesin sonucun verileceği bilgisi de verildi. Oran konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu” dedi.
Reuters’ta evvelki gün yayımlanan bir haberde oranın yüzde 50’ye kadar yükseltilmesinin değerlendirildiği belirtilmişti.
Türkiye’nin 2021’deki ihracatı yaklaşık 225 milyar dolardı. Hem iktisat idaresi birebir vakitte ekonomistler bu yıl için 250 milyar dolarlık ihracat maksadına ulaşılabileceğini söylüyor.