Tarihi Unkapanı Değirmeni'nde talan
İstanbul'da, en önemli tarihi endüstriyel yapılardan biri olan Unkapanı Değirmeni'ndeki fırın ile bacaların duvarlarını kaplayan dökme demirleri hurdacıya satmak için söküp, çalmaya çalışan 2 kişi, suçüstü yakalandı. Yapılan incelemede, değirmenin duvarlarında da balyozla kırılan yerler olduğu belirlendi. Çevre esnafı, tarihi yapının içinde define arayanlar bile olduğunu söyledi.
19'uncu yüzyıl endüstri mimarisinin örneklerinden biri kabul edilen Unkapanı Değirmeni, hurdacı ve definecilerin hedefi oldu. Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne Unkapanı Değirmeni'nin duvarlarından demirleri çıkarıp, hurda olarak satmak isteyen iki kişi olduğu ihbarı geldi. Hemen harekete geçen ekipler, şu an işlevini kaybetmiş haldeki değirmene gittiklerinde fırın ile bacaların duvarlarını kaplayan dökme demir parçaları çıkarmak için betonu balyozla kırmaya çalışan 2 kişiyi suçüstü yakalandı.
Fırının duvarlarını çevreleyen, sıcaklığa dayanıklı dökme demir parçaları kırdıktan sonra çantalara koymak istedikleri belirlenen 2 şüpheli, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.
Bölgede yapılan araştırmada ise, bazı duvarların da balyoz darbeleri ile kırıldığı anlaşıldı. Şüphelilerin değirmene duvarda açtıkları delikten girdikleri belirlendi. Çevre esnafı, tarihi yapının içerisinde define arayanlar olduğunu da öne sürdü.
Mehmet Aktaş, "Balyozla bu tarihi eserleri kırdılar. 'Ne yapıyorsunuz?' diye sordum. Küfür ve hakaret ederek beni uzaklaştırdılar. Hurdacıya satmak için tarihi eserleri yok ediyorlar. Sonrasında polisler geldi" dedi. Çevrede iş yeri bulunan Sertan Saltan ise "Tarihi eserleri delmişler, bütün her tarafını kazmışlar altın, define arayan bile var. Akşamları dükkanlarımızdan bir şey almaya gelemiyoruz" diye konuştu.
"OSMANLI'NIN İŞLENMİŞ UN İHTİYACINI BU FABRİKA KARŞILARDI" Sanat Tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu, "Dünyadaki gıda tarihi içerisinde hem dünya mekanik tarihi içerisinde çok önemli bir noktadır burası. Döneminin en teknolojik yapısıydı burası. Roma döneminden beri bütün Akdeniz Havzası'nın tahıl ihtiyacını karşılayan bir yerdi. Osmanlı'da bu geleneği devam ettirdi o yüzden burasının ismi Unkapanı'dır. Bütün tahıl buraya gelirdi, buradan tekrardan Akdeniz Havzası'na gönderilirdi. Un konusunda dünyanın tekeli burasıydı. Buğdayın arpanın çavdarın fiyatlandırması buradan olurdu. Dört tarafı harabe olan bu fabrika o dönemin şartlar içerisinde en modern şekilde tekrardan hayata geçirildi. Osmanlı Ordusu'nun bütün un ihtiyacını karşılayan bir fabrikaya dönüştü, ürettiği un piyasadaki un fiyatlarını belirlediği gibi Osmanlı piyasasının işlenmiş un ihtiyacını karşılardı" diye konuştu.
Geçmişte 'Beylik Değirmeni' olarak da bilinen Unkapanı Değirmeni, daha sonra Belediye Değirmeni olarak adlandırıldı. 1940'ta şahsa devredilen değirmen, 1946'da çıkan yangında kısmen hasar gördü. Tarihi değirmen havadan da görüntülendi.
Alıntıdır
İstanbul'da, en önemli tarihi endüstriyel yapılardan biri olan Unkapanı Değirmeni'ndeki fırın ile bacaların duvarlarını kaplayan dökme demirleri hurdacıya satmak için söküp, çalmaya çalışan 2 kişi, suçüstü yakalandı. Yapılan incelemede, değirmenin duvarlarında da balyozla kırılan yerler olduğu belirlendi. Çevre esnafı, tarihi yapının içinde define arayanlar bile olduğunu söyledi.
19'uncu yüzyıl endüstri mimarisinin örneklerinden biri kabul edilen Unkapanı Değirmeni, hurdacı ve definecilerin hedefi oldu. Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne Unkapanı Değirmeni'nin duvarlarından demirleri çıkarıp, hurda olarak satmak isteyen iki kişi olduğu ihbarı geldi. Hemen harekete geçen ekipler, şu an işlevini kaybetmiş haldeki değirmene gittiklerinde fırın ile bacaların duvarlarını kaplayan dökme demir parçaları çıkarmak için betonu balyozla kırmaya çalışan 2 kişiyi suçüstü yakalandı.
Fırının duvarlarını çevreleyen, sıcaklığa dayanıklı dökme demir parçaları kırdıktan sonra çantalara koymak istedikleri belirlenen 2 şüpheli, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.
Bölgede yapılan araştırmada ise, bazı duvarların da balyoz darbeleri ile kırıldığı anlaşıldı. Şüphelilerin değirmene duvarda açtıkları delikten girdikleri belirlendi. Çevre esnafı, tarihi yapının içerisinde define arayanlar olduğunu da öne sürdü.
Mehmet Aktaş, "Balyozla bu tarihi eserleri kırdılar. 'Ne yapıyorsunuz?' diye sordum. Küfür ve hakaret ederek beni uzaklaştırdılar. Hurdacıya satmak için tarihi eserleri yok ediyorlar. Sonrasında polisler geldi" dedi. Çevrede iş yeri bulunan Sertan Saltan ise "Tarihi eserleri delmişler, bütün her tarafını kazmışlar altın, define arayan bile var. Akşamları dükkanlarımızdan bir şey almaya gelemiyoruz" diye konuştu.
"OSMANLI'NIN İŞLENMİŞ UN İHTİYACINI BU FABRİKA KARŞILARDI" Sanat Tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu, "Dünyadaki gıda tarihi içerisinde hem dünya mekanik tarihi içerisinde çok önemli bir noktadır burası. Döneminin en teknolojik yapısıydı burası. Roma döneminden beri bütün Akdeniz Havzası'nın tahıl ihtiyacını karşılayan bir yerdi. Osmanlı'da bu geleneği devam ettirdi o yüzden burasının ismi Unkapanı'dır. Bütün tahıl buraya gelirdi, buradan tekrardan Akdeniz Havzası'na gönderilirdi. Un konusunda dünyanın tekeli burasıydı. Buğdayın arpanın çavdarın fiyatlandırması buradan olurdu. Dört tarafı harabe olan bu fabrika o dönemin şartlar içerisinde en modern şekilde tekrardan hayata geçirildi. Osmanlı Ordusu'nun bütün un ihtiyacını karşılayan bir fabrikaya dönüştü, ürettiği un piyasadaki un fiyatlarını belirlediği gibi Osmanlı piyasasının işlenmiş un ihtiyacını karşılardı" diye konuştu.
Geçmişte 'Beylik Değirmeni' olarak da bilinen Unkapanı Değirmeni, daha sonra Belediye Değirmeni olarak adlandırıldı. 1940'ta şahsa devredilen değirmen, 1946'da çıkan yangında kısmen hasar gördü. Tarihi değirmen havadan da görüntülendi.
Alıntıdır