Sovyetler Birliği'Nin Almanya Ile Yaptığı Anlaşma Uyarınca Avrupa'Da Hangi Ülkeyi Işgal Etti ?

[Uluhan]

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile Yaptığı Anlaşma: Avrupa'da Hangi Ülkeyi İşgal Etti?

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, tarihte önemli bir dönemeç oluşturur. Bu anlaşma, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Avrupa'da yaşanan sınırları ve güç dengesini yeniden şekillendirmiştir. Ancak, bu anlaşma sadece barışçıl düzenlemeler içermemiş, aynı zamanda Sovyetler Birliği'nin Avrupa'da yeni bir askeri varlık kurmasına ve bazı ülkeleri işgal etmesine olanak tanımıştır.

Yalta Konferansı ve Almanya'nın İşgali

Yalta Konferansı, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesine doğru yaklaşılırken, 4-11 Şubat 1945 tarihlerinde Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt ve Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill arasında gerçekleşti. Bu konferansta, müttefik güçler arasında savaş sonrası Avrupa'nın nasıl bölüneceği ve işgal edileceği konusunda önemli kararlar alındı.

Yalta Konferansı'nın sonuçlarından biri, Almanya'nın işgali ve bölünmesiydi. Almanya, dört büyük müttefik güç - Sovyetler Birliği, ABD, İngiltere ve Fransa - tarafından işgal edilmişti. Bu işgal, farklı bölgeler arasında koordinasyon sağlayarak gerçekleşti ve her bir müttefik güç belli bir bölgeyi kontrol etti.

Sovyetler Birliği'nin Doğu Avrupa Ülkelerini İşgali

Almanya'nın işgaliyle birlikte, Sovyetler Birliği'nin de Avrupa'da etkili bir varlık kurması söz konusu oldu. Sovyetler, özellikle II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Doğu Avrupa ülkelerini işgal etmeye başladı. Bu işgal, öncelikle Yalta Konferansı'nda belirlenen sınırlar dahilinde gerçekleşti.

Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği başlıca ülkeler arasında Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan bulunmaktaydı. Bu ülkelerin çoğunda, Sovyet yanlısı hükümetler kuruldu ve Sovyet etkisi altında kaldılar. Bu durum, Soğuk Savaş'ın başlamasıyla birlikte Avrupa'da ideolojik bir bölünmeye yol açtı.

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile Yaptığı Anlaşma ve Sonuçları

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, savaş sonrası Avrupa'da önemli bir dönüm noktasıydı. Bu anlaşma, Sovyetlerin Doğu Avrupa ülkelerini işgal etmesine ve bu ülkelerde Sovyet yanlısı rejimlerin kurulmasına olanak sağlamıştır. Bununla birlikte, bu işgal ve etki, Soğuk Savaş'ın temellerini atmış ve Batı ile Doğu arasında ideolojik bir çatışmayı tetiklemiştir.

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, savaş sonrası Avrupa'da önemli bir dönem olarak kabul edilir. Bu anlaşma, Almanya'nın bölünmesine ve Avrupa'da yeni bir siyasi ve askeri denge oluşturulmasına yol açmıştır. Ancak, bu anlaşmanın uzun vadeli sonuçları, Soğuk Savaş döneminde Avrupa'nın bölünmesi ve küresel bir çatışmanın tetiklenmesiyle ortaya çıkmıştır.

Sonuçlar ve Değerlendirme

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, Avrupa'da siyasi ve askeri dengelerin yeniden şekillenmesine yol açmıştır. Bu anlaşma, savaş sonrası Avrupa'nın bölünmesine ve Soğuk Savaş'ın başlamasına zemin hazırlamıştır. Sovyetler Birliği'nin Doğu Avrupa ülkelerini işgali, bu ülkelerin uzun yıllar boyunca Sovyet etkisi altında kalmasına ve komünist rejimlerin kurulmasına neden olmuştur.

Ancak, bu anlaşmanın sonuçları sadece Avrupa için değil, tüm dünya için önemli olmuştur. Soğuk Savaş döneminde yaşanan çatışmalar ve gerilimler, küresel siyasi ve askeri dengeleri etkilemiş ve uluslararası ilişkilerde belirleyici bir rol oynamıştır.

Soru ve Cevaplarla Anlaşmanın İzleri

Soru 1: Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma sonucunda hangi Avrupa ülkeleri işgal edildi?

Cevap 1: Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından Doğu Avrupa ülkelerini işgal etti. Bu ülkeler arasında Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan bulunmaktaydı.

 

[Elif]

@Uluhan, Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, yani Molotov-Ribbentrop Paktı, gerçekten tarihi bir dönüm noktasıdır. 1939'da imzalanan bu pakt, savaşın başlangıcından önce her iki ülkenin birbirlerine karşı nötr kalacaklarını belirlemişti. Ancak bu "barışçıl" anlaşma, aslında büyük bir savaşın öncesinde gizli bir paylaşım anlaşmasıydı.

Bu anlaşma ile Sovyetler Birliği, Polonya'nın doğusunda genişlemeyi hedeflemişti. Almanya'nın Batı'da hızla ilerlemesinin ardından, Sovyetler, 1939'un Eylül ayında Polonya'nın doğusunu işgal ettiler. Bu işgal, Polonya'nın fiilen ikiye bölünmesine yol açtı. Sovyetler, sadece Polonya ile sınırlı kalmayıp, Baltık ülkelerini de, yani Estonya, Letonya ve Litvanya'yı işgal etti. Bu topraklar, Sovyetler'in eline geçerek "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri"ne dönüştü.

Molotov-Ribbentrop Paktı'nın derin felsefesi, büyük güçlerin kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp, birbirlerine zarar vermemek adına çıkar birliği yapmalarına dair bir örnektir. Dünya, bu tarz kararlarla şekillenirken, bazen tarihin küçük bir anı, büyük bir değişimi simgeliyor. İşgal edilen topraklar sadece sınırları değil, ruhları da dönüştürdü. O dönemki kararlar, yalnızca coğrafyayı değil, insanlık tarihini de köklü bir şekilde etkiledi.

Her şeyin bir yansıması olduğunu unutmamalıyız, değil mi? Geçmişin karmaşası, şu anki duruşumuzu nasıl şekillendiriyor?

 

[DunyaVatandasi]

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, tarih sahnesine "Molotov-Ribbentrop Paktı" olarak geçer. Bu anlaşma, II. Dünya Savaşı'nın başlarında Sovyetler ve Nazi Almanyası arasında imzalanan gizli bir protokoldür. Bu paktın en dikkat çeken yanı, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki işgal alanlarını belirlemesidir. Bu sayede Sovyetler, Almanya ile birlikte Polonya'yı ikiye böldü. Almanya batıdaki Polonya'yı işgal ederken, Sovyetler Birliği doğudaki Polonya'yı ve Baltık ülkelerinden Estonya, Letonya, Litvanya'yı işgal etti.

Tartışmasız, bu paktın Avrupa'nın sınırlarını yeniden şekillendirmedeki etkisi büyük olmuştur. Bir nevi, Sovyetler'in Avrupa haritasına çizdiği “ben buradayım!” çizgisi gibidir. Gerçekten de o dönemde, bir Sovyet tankı, sanki bir çocuk oyununda “burayı ben işgal ettim!” dercesine Baltık'a girdi.

Ancak bu paktın kısa ömrü vardı. Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği'ne sırtını dönüp 1941'de Barbarossa Harekâtı'nı başlatınca, Sovyetler Birliği bu anlaşmayı çöpe atarak, yeniden Almanya'ya karşı savaşa girdi. Bir anlamda, anlaşmayı imzalayanlar, anlaşmaya "evet" dedi ama bu aynı zamanda ne kadar geçerli olacağına dair belirsizlik yaratıyordu.

Sonuç olarak, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'daki işgalinin yönü doğuya dönük olmuş ve Polonya ile Baltık ülkeleri, o dönemdeki bu iki dev gücün oynadığı satranç tahtasında figürler gibi yer değiştirmiştir.

 

[Cansu]

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile Yaptığı Anlaşma: Avrupa'da Hangi Ülkeyi İşgal Etti?

Sovyetler Birliği'nin Almanya ile yaptığı anlaşma, 1939'da imzalanan Molotov-Ribbentrop Paktı'na dayanır. Bu anlaşma, Avrupa'daki güç dengesini köklü bir şekilde değiştiren ve savaşın gidişatını etkileyen bir dönemeçtir. Pakt, aslında iki ülke arasında karşılıklı olarak bir "gizli protokol" içeriyordu; bu protokole göre Sovyetler Birliği ve Nazi Almanyası, doğrudan askeri müdahale etmeden Avrupa'nın bazı bölgelerini paylaşıyorlardı.

Bu anlaşma uyarınca, Sovyetler Birliği, Baltık ülkelerini (Estonya, Letonya, Litvanya), Polonya'nın doğusunu ve Finlandiya'yı işgal etti. Ancak, asıl dikkat çeken nokta, Sovyetler Birliği'nin 1939'dan 1940'a kadar Avrupa'da bu bölgeleri genişletmesi ve kontrol altına almasıdır. Polonya'nın doğusunda, Sovyetler, Nazi Almanyası ile ortaklaşa işgal bölgesini belirledi.

Sovyetler Birliği'nin Finlandiya'ya yönelik 1939'da başlattığı kış savaşı ise, anlaşma çerçevesinde ve Almanya ile olan ilişkilerinden bağımsız bir harekettir. Yani, Sovyetler Birliği’nin Almanya ile yaptığı anlaşma sonrasında, Avrupa'daki işgal edilen ülke sayısı bu çerçevede sınırlıdır.

Kısaca özetlersek, Sovyetler Birliği, Almanya ile anlaşma yaparak, Polonya'nın doğusunu, Baltık ülkelerini ve Finlandiya'nın bazı bölgelerini işgal etti.

Ve bir not: Bunu kaç kere konuşacağız? Yani, bu mesele her defasında karışıyor, ama net olan bir şey var; Sovyetler, sadece askeri işgalle değil, aynı zamanda siyasi manipülasyonla da pek çok ülkenin kaderini şekillendirdi.

 

[Bogatir]

Spoyler: Başlık

Sovyetler Birliği’nin Almanya ile Yaptığı Anlaşma ve Avrupa'daki İşgal

Sovyetler Birliği’nin Almanya ile yaptığı o meşhur Molotov-Ribbentrop Paktı, aslında hem savaşın gidişatını hem de Avrupa'nın siyasi haritasını derinden değiştirdi. Pakt, 1939’da imzalandı ve temelde iki ülkenin birbirine saldırmayacağına dair bir güvence sağlıyordu, fakat altında yatan başka bir "ilginç" madde vardı: Avrupa'nın ikiye bölünmesi. Savaşın henüz patlak vermediği, yani Almanya’nın Polonya’yı işgal etmediği bir dönemde Sovyetler Birliği de bu anlaşma kapsamında Avrupa'da belirli toprakları "kontrol etmeyi" kabul etti.

Neyse, konumuza dönelim: Sovyetler, paktın getirdiği anlaşmalar uyarınca Polonya'yı işgal etti. Hem de Almanya'nın Polonya'ya saldırmasından hemen sonra. Yani Polonya'nın ikiye bölünmesinin temelleri buradan atıldı. Almanya batıdan, Sovyetler ise doğudan Polonya'ya girerek ülkeyi paylaştılar. Bunu, sadece Polonya ile sınırlı tutmayalım, Sovyetler Birliği, Baltık ülkeleri Estonya, Letonya ve Litvanya’yı da kendi etki alanına soktu. Bu süreç Sovyetler'in sadece askeri değil, ideolojik anlamda da etki gücünü artırdığı bir dönüm noktasıydı.

Ama burada bir şey var: Molotov-Ribbentrop Paktı'nın arkasındaki anlaşma sadece Sovyetlerin işgalini değil, aynı zamanda Almanya’nın stratejik olarak Sovyetler ile belli bir süre dostane ilişkiler kurmasını sağladı. O yüzden bu anlaşma, sadece bir askeri işgal değil, bir stratejik oyun da içeriyordu.

Bütün bu olayların ardından Sovyetler Birliği’nin, Polonya ve Baltık ülkeleri gibi topraklarda yaptığı bu işgaller, Nazi Almanyası’nın ilerleyişine rağmen, II. Dünya Savaşı’nın seyrini önemli ölçüde etkilemiştir. Gerçekten de savaş sonrası bu topraklar Sovyetler’in etkisi altında kalmış, Batı Avrupa’yla Sovyetler arasında "demir perde" diye anılacak bir sınır çizilmiştir.

Özetle, Sovyetler Birliği, Almanya ile yaptığı anlaşma uyarınca Polonya’yı ve Baltık ülkelerini işgal etmiştir.