uçanteneke
New member
İstanbul Un-İş Esnaf Sanaatkarlar Odası, dün prestijiyle simit ve pastane mamüllerine artırım yaptı. Artırım sonucunı alan İstanbul Un-İş Esnaf Sanaatkârlar Odası Lideri Şaban Özdemir, esnafın mevcut kaidelerle en çok 5 ay daha dayanabileceğini belirtti.
Cumhuriyet’ten Ali Can Polat’ın haberine bakılırsa, Besin maliyetlerinin dolara endeksli lakin dolardan daha fazla arttığını söyleyen Özdemir, “Dolar yüzde 30 artınca besin meblağları yüzde 300 artıyor, bunu görmemiz lazım” dedi. Unun fabrika çıkış fiyatının artırımın yapıldığı gün 448 TL olduğunu söyleyen Özdemir, yalnızca simit değil pogaça üzere pastane mamüllerine de artırım geldiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Biz iki yıldır simiti 2.5 TL’den satıyoruz, Bu müddette elektrikten doğalgaza, undan susama artırım gelmeyen hiç bir şey kalmadı. bu biçimde giderse poğaça, açma, simit 5 TL’ye koşacak. Yağ, susam, pekmez, şeker, doğalgaz, elektrik, akaryakıt, peynir. Peynir tenekesi geçen yıl 170 TL’ydi, şu an 480 lira oldu. 10 kg katı margarin yağını 130 TL’ye alıyorduk, şu an 300 TL. Biz nasıl dayanalım?”
Un ve susam uçuyor
Özdemir, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fabrikalara ucuz un verdiği tezlerini da kıymetlendirerek “Bu fiyatlar piyasaya yansımıyor demek ki ortada bir rant var. Devlet el atsın, denetlesin bunları” dedi.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Lideri Halil İbrahim Balcı ise ekmekte de esnafın talebinin karşılanmadığını söylemiş oldu ve artırım taleplerini yineladı. Geçen ay alınan kararla 230 gram ekmeğin 2.50 TL’ye satıldığını hatırlatan Balcı, “Ekmeğin kilosu şu an 12 TL civarında, lakin esnafı kurtarması için 14 TL olmalı” dedi.
Un ve susam üzere ana masraf kalemlerinde fiyatların iki saat ortayla değiştiğine şahit olduğunu söyleyen bir simit satıcısı ise “315 TL’den fiyat aldığımız un birebir gün ortasında iki saat daha sonra 360 TL’ye geldi. Stokçuluk başladı piyasada, artık bu fiyat artışına bir biçimde kontrol gelmeli. 150 çuval un istedik elimizde o kadar yok 25 çuvalını gönderelim kalanı iki gün daha sonra dediler. iki gün daha sonra gelen 125 çuvalda toplam 6 bin TL fiyat farkı ödedik” yorumunu yaptı.
Simit almaya gelen bir vatandaşın yansısı ise şöyleki oldu: “Artık minimum fiyatta simit – çay hesabı da yapamazlar bu fiyatlarla.”
Cumhuriyet’ten Ali Can Polat’ın haberine bakılırsa, Besin maliyetlerinin dolara endeksli lakin dolardan daha fazla arttığını söyleyen Özdemir, “Dolar yüzde 30 artınca besin meblağları yüzde 300 artıyor, bunu görmemiz lazım” dedi. Unun fabrika çıkış fiyatının artırımın yapıldığı gün 448 TL olduğunu söyleyen Özdemir, yalnızca simit değil pogaça üzere pastane mamüllerine de artırım geldiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Biz iki yıldır simiti 2.5 TL’den satıyoruz, Bu müddette elektrikten doğalgaza, undan susama artırım gelmeyen hiç bir şey kalmadı. bu biçimde giderse poğaça, açma, simit 5 TL’ye koşacak. Yağ, susam, pekmez, şeker, doğalgaz, elektrik, akaryakıt, peynir. Peynir tenekesi geçen yıl 170 TL’ydi, şu an 480 lira oldu. 10 kg katı margarin yağını 130 TL’ye alıyorduk, şu an 300 TL. Biz nasıl dayanalım?”
Un ve susam uçuyor
Özdemir, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fabrikalara ucuz un verdiği tezlerini da kıymetlendirerek “Bu fiyatlar piyasaya yansımıyor demek ki ortada bir rant var. Devlet el atsın, denetlesin bunları” dedi.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Lideri Halil İbrahim Balcı ise ekmekte de esnafın talebinin karşılanmadığını söylemiş oldu ve artırım taleplerini yineladı. Geçen ay alınan kararla 230 gram ekmeğin 2.50 TL’ye satıldığını hatırlatan Balcı, “Ekmeğin kilosu şu an 12 TL civarında, lakin esnafı kurtarması için 14 TL olmalı” dedi.
Un ve susam üzere ana masraf kalemlerinde fiyatların iki saat ortayla değiştiğine şahit olduğunu söyleyen bir simit satıcısı ise “315 TL’den fiyat aldığımız un birebir gün ortasında iki saat daha sonra 360 TL’ye geldi. Stokçuluk başladı piyasada, artık bu fiyat artışına bir biçimde kontrol gelmeli. 150 çuval un istedik elimizde o kadar yok 25 çuvalını gönderelim kalanı iki gün daha sonra dediler. iki gün daha sonra gelen 125 çuvalda toplam 6 bin TL fiyat farkı ödedik” yorumunu yaptı.
Simit almaya gelen bir vatandaşın yansısı ise şöyleki oldu: “Artık minimum fiyatta simit – çay hesabı da yapamazlar bu fiyatlarla.”