uçanteneke
New member
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, bugün yaptığı açıklamada, özel hastanelerde muayene olabilmek için el okuma aygıtları ile kayıt yaptırma sürecinin 1 Haziran’da bir daha başlayacağını, lakin özel hastanelerdeki el okuma aygıtlarının çalışmadığını söylemiş oldu. Adıgüzel, açıklama yaptığı özel hastanedeki el okuma aygıtını göstererek şöyleki konuştu:
“Bu, özel hastanelerdeki el okutma aygıtı. Özel hastanede, muayene olmadan evvel gelip elinizi okutup o denli kayıt yaptırıyorsunuz. İki yıldır pandemi niçiniyle virüs bulaşmasın diye bu sistem devre dışı bırakılmıştı. Artık yine aktive ediliyor. Toplumsal Güvenlik Kurumu, özel hastanelere gönderdiği evrakla 1 Haziran’dan itibaren artık el okutma aygıtlarının yine kullanılmasını istedi. Lakin bir sorun var, bu aygıtlar çalışmıyor. Zira bu aygıtları Türkiye’ye satan firma Türkiye’den çekildi. Sıhhat Bakanı da bu aygıtları çalıştırması için firmayı zorlamıyor.
Burada bir danışıklı dövüş var. Öteki bir firmaya satmak ve buradan bir nemalanma eforu var. Bu aygıtların hepsi çöp olacak, tanesi 2 bin dolardan özel hastanelerin her biri en az 10 tane aygıt alacak. Türkiye’de 580 özel hastane var. 2 katrilyona yakın para, Türkiye’nin parası dışarıya akacak. Yani birileri, üç beş kuruş yemek için Türkiye’nin 2 katrilyon lirasının bu saçma kararlarla yurt dışına akmasına göz yumuyor. Aldığımız öteki bir bilgi de 6 ay daha sonra yüz okuma sistemi gelecek. Madem yüz okuma sistemine geçeceksiniz, 6 ay için bu ülkeye bu masrafı niye yaptırıyorsunuz? Burada kimler kimlerle kirli alakalar içerisinde? Madem özel hastanelerde sahtekarlık yapılıyorsa öteki kamu hastanelerinde, üniversite hastanelerinde de tıpkı şeyler yapılıyor, bu el okutma aygıtları oralara niye koymuyorsunuz? Zira hizmetin aksayacağını biliyorlar. Özel hastanelerde bu hizmet aksamayacak mı, doğal ki aksayacak lakin umurlarında değil. Sorun sıhhat hizmeti değil, problem ‘ben buradan nasıl cebimi doldurabilirim’ hesabı. Buradan uyarıyorum; şayet bu hizmet durursa, bu niçinle beşerler gelip muayene olamazlarsa bunun sorumlusu bir daha öteki firmalarla bu çeşit işleri yapmaya çalışıp milleti zorlayan, özel hastaneleri ek masraf harcamaya iten Toplumsal Güvenlik Kurumu’ndaki yöneticilerdir”
“Bu, özel hastanelerdeki el okutma aygıtı. Özel hastanede, muayene olmadan evvel gelip elinizi okutup o denli kayıt yaptırıyorsunuz. İki yıldır pandemi niçiniyle virüs bulaşmasın diye bu sistem devre dışı bırakılmıştı. Artık yine aktive ediliyor. Toplumsal Güvenlik Kurumu, özel hastanelere gönderdiği evrakla 1 Haziran’dan itibaren artık el okutma aygıtlarının yine kullanılmasını istedi. Lakin bir sorun var, bu aygıtlar çalışmıyor. Zira bu aygıtları Türkiye’ye satan firma Türkiye’den çekildi. Sıhhat Bakanı da bu aygıtları çalıştırması için firmayı zorlamıyor.
Burada bir danışıklı dövüş var. Öteki bir firmaya satmak ve buradan bir nemalanma eforu var. Bu aygıtların hepsi çöp olacak, tanesi 2 bin dolardan özel hastanelerin her biri en az 10 tane aygıt alacak. Türkiye’de 580 özel hastane var. 2 katrilyona yakın para, Türkiye’nin parası dışarıya akacak. Yani birileri, üç beş kuruş yemek için Türkiye’nin 2 katrilyon lirasının bu saçma kararlarla yurt dışına akmasına göz yumuyor. Aldığımız öteki bir bilgi de 6 ay daha sonra yüz okuma sistemi gelecek. Madem yüz okuma sistemine geçeceksiniz, 6 ay için bu ülkeye bu masrafı niye yaptırıyorsunuz? Burada kimler kimlerle kirli alakalar içerisinde? Madem özel hastanelerde sahtekarlık yapılıyorsa öteki kamu hastanelerinde, üniversite hastanelerinde de tıpkı şeyler yapılıyor, bu el okutma aygıtları oralara niye koymuyorsunuz? Zira hizmetin aksayacağını biliyorlar. Özel hastanelerde bu hizmet aksamayacak mı, doğal ki aksayacak lakin umurlarında değil. Sorun sıhhat hizmeti değil, problem ‘ben buradan nasıl cebimi doldurabilirim’ hesabı. Buradan uyarıyorum; şayet bu hizmet durursa, bu niçinle beşerler gelip muayene olamazlarsa bunun sorumlusu bir daha öteki firmalarla bu çeşit işleri yapmaya çalışıp milleti zorlayan, özel hastaneleri ek masraf harcamaya iten Toplumsal Güvenlik Kurumu’ndaki yöneticilerdir”