bencede
Member
Kuraklığın pençesindeki Türkiye’de kuruyan göllerden daha sonra İstanbul’un su muhtaçlığının temin edildiği Istrancalarda da su kaynakları tükenmiş durumda. Istrancanın dereleri ile Kazandere ve Pabuçdere Barajları’ndan yansıyan imajlar durumun vahametini ortaya koyuyor. Büsbütün kuruyan her 2 barajın yanı sıra Istrancalar’daki irili ufaklı dereler de kuraklığın pençesinde can çekişiyor.
Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine nazaran; Trakya Platformu Kırklareli Periyot Sözcüsü Göksal Çidem, tükenen su kaynaklarının yanı sıra ekolojik tahribata bağlı pak hava istikrarını bozulacağı ihtarında bulundu.
‘SÖZÜN DEĞİL, SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ’
Bölgedeki durumu Milliyet için görüntüleyen Çidem, “Istrancalar için kelamın bittiği yer değil, suyun bittiği yerdeyiz. Istrancalarda su şayet olmazsa ülke nüfusunun neredeyse beşte birinin yaşadığı İstanbul yaşanmaz olacak. Zira İstanbul’un havası ve suyu buradan gidiyor” dedi.
‘İSTANBUL PAK HAVAYA HASRET KALACAK’
Istrancalarda yaşanan kuraklığın yanı sıra tabiat katliamlarının da İstanbul’daki hava kalitesinin olumsuz etkileyeceğini lisana getiren Çidem kelamlarına şöyleki devam etti:
“Eğer bölgede Rüzgâr Güç Santrali için on binlerce ağaç kesilip RES dikiliyorsa, iletim çizgileri için metrelerce genişlikte, kilometrelerce uzunlukta orman katlediliyorsa, patlatmalı madencilik faaliyetleri yapılıyorsa suları kuruyan Istrancaların havası da bozulacak, bu durum en çok da İstanbul’u olumsuz etkileyecek. İstanbul yakın vakit daha sonra kışları alışık olduğu “Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava”ya yani pak havaya hasret kalacak. Unutulmasın ki Istrancalar beraberinde İstanbul’un nefes borusudur.”
‘HER TÜRLÜ MADENCİLİK FAALİYETİ DURDURULMALI’
Istrancaların Bulgaristan’a uzanan kısmının 26 yıldır biyosfer alanı olarak korunduğunu da kelamlarına ekleyen Çidem şu ihtarları sıraladı:
“Aynı ormanın Türkiye tarafı için 2008-2010 senelerında 130 bin hektar alanda Biyosfer Rezerv alan projesi çalışması tamamlandı. 12 yıldır onaylanmadı. Yıldız Dağları’nın Biyosfer Alan olarak deklere edilmesine yönelik bir adaylık müracaat belgesinin UNESCO MAB Kurulu tarafınca istenen formatta ve içerikte hazırlansa da UNESCO’ya sunulmuyor. Istrancalar ivedilikle biyosfer rezerv alanı ilan edilmeli, yeraltı ve yerüstü su besleme alanları üzerinde her türlü madencilik faaliyeti durdurulmalıdır.”
Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine nazaran; Trakya Platformu Kırklareli Periyot Sözcüsü Göksal Çidem, tükenen su kaynaklarının yanı sıra ekolojik tahribata bağlı pak hava istikrarını bozulacağı ihtarında bulundu.
‘SÖZÜN DEĞİL, SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ’
Bölgedeki durumu Milliyet için görüntüleyen Çidem, “Istrancalar için kelamın bittiği yer değil, suyun bittiği yerdeyiz. Istrancalarda su şayet olmazsa ülke nüfusunun neredeyse beşte birinin yaşadığı İstanbul yaşanmaz olacak. Zira İstanbul’un havası ve suyu buradan gidiyor” dedi.
‘İSTANBUL PAK HAVAYA HASRET KALACAK’
Istrancalarda yaşanan kuraklığın yanı sıra tabiat katliamlarının da İstanbul’daki hava kalitesinin olumsuz etkileyeceğini lisana getiren Çidem kelamlarına şöyleki devam etti:
“Eğer bölgede Rüzgâr Güç Santrali için on binlerce ağaç kesilip RES dikiliyorsa, iletim çizgileri için metrelerce genişlikte, kilometrelerce uzunlukta orman katlediliyorsa, patlatmalı madencilik faaliyetleri yapılıyorsa suları kuruyan Istrancaların havası da bozulacak, bu durum en çok da İstanbul’u olumsuz etkileyecek. İstanbul yakın vakit daha sonra kışları alışık olduğu “Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava”ya yani pak havaya hasret kalacak. Unutulmasın ki Istrancalar beraberinde İstanbul’un nefes borusudur.”
‘HER TÜRLÜ MADENCİLİK FAALİYETİ DURDURULMALI’
Istrancaların Bulgaristan’a uzanan kısmının 26 yıldır biyosfer alanı olarak korunduğunu da kelamlarına ekleyen Çidem şu ihtarları sıraladı:
“Aynı ormanın Türkiye tarafı için 2008-2010 senelerında 130 bin hektar alanda Biyosfer Rezerv alan projesi çalışması tamamlandı. 12 yıldır onaylanmadı. Yıldız Dağları’nın Biyosfer Alan olarak deklere edilmesine yönelik bir adaylık müracaat belgesinin UNESCO MAB Kurulu tarafınca istenen formatta ve içerikte hazırlansa da UNESCO’ya sunulmuyor. Istrancalar ivedilikle biyosfer rezerv alanı ilan edilmeli, yeraltı ve yerüstü su besleme alanları üzerinde her türlü madencilik faaliyeti durdurulmalıdır.”