İnsan faaliyetleri Dünya’nın ekosistemini ilk kez 92 bin yıl önce değiştirdi: Artan nüfusa yer açmak için Afrika’daki gür ormanları yaktılar

admin

Administrator
Yetkili
Admin
Global Mod
İnsan faaliyetleri Dünya’nın ekosistemini ilk kez 92 bin yıl önce değiştirdi: Artan nüfusa yer açmak için Afrika’daki gür ormanları yaktılar
İnsan faaliyetleri Dünya’nın ekosistemini ilk kez 92 bin yıl önce değiştirdi: Artan nüfusa yer açmak için Afrika’daki gür ormanları yaktılar

İnsanlar, dünyayı küresel çapta aktif olarak değiştiriyor, ancak ekosistemleri şekillendirmek sadece modern bir faaliyet değil. ABD’de yer alan Yale Üniversitesi’nden araştırmacılar, insanlığın doğayı dönüştümeye yaklaşık 100 bin yıl önce başladığını ortaya koydu. Afrika’da bulunan Malawi Gölü’nün çevresindeki yerleşim yerlerine ve fosillere ait kalıntılar, insanların ilk atalarının artan nüfusu yer açmak için ormanları yaktığını gösterdi. Tüm ekosistemin dönüşmesine neden olan bu insan faaliyetinin sonucunda bölgede gür ormanların yerini günümüzde de varlığını sürdüren büyük çayırlar aldı.


Doğu Afrika'daki Malawi Gölü'nün kuzey kıyılarındaki yerleşim yerleri ve tarih öncesi dönemlere ait çevre verilerinin analizi, bölgenin eski sakinlerinin 92 bin yıl önce ormanların yeniden büyümesini önlemek için ateş kullandığını gösterdi.

Taş Devri’nde yaşayan bu insanlar, artan nüfuslarına yer açmak için çevredeki ormanları yaktı ve bu da bugün bölgeye yayılan geniş bir çalılık alanla sonuçlandı. Bununla birlikte çalışma, 92 bin yıl önce inşa edilen bölgedeki yerleşimlerin yanı sıra gölün çekirdeğinde kömür birikintilerinin arttığını ortaya çıkardı .

Makalenin baş yazarı Yale Üniversitesi'nden antropoli profesörü Jessica Thompson, “Bu, insanların ekosistemleri ateşle temelden dönüştürdüklerine dair bilinen en eski kanıt. Geç Pleistosen döneminde insanların ateşi gerçekten yeni şekillerde kullanmayı öğrendiklerini gösteriyor. Bu durum bölge ormanlarının bugün gördüğünüz açık çayırlarla yer değiştirmesine neden oldu” dedi.

Diğer taraftan çalışma, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden paleoekologların Malawi Gölü'nün dibinden çekilen iki tortu çekirdeğindeki fosilleri, polenleri ve mineralleri inceledikleri 2018 yılında başladı. Analiz, yalnızca iklim değişkenleri kullanılarak açıklanamayan büyük ekolojik değişimleri ve çevresel değişiklikleri inceledi.

Ekip, gölün su seviyesinin ve bitki örtüsünün son 636 bin yılda tutarlı bir iklim modeline sahip olduğunu, kıyıyı çevreleyen ormanların kuraklık sırasında kaybolduğunu ve göl normal seviyelere ulaştığında toparlandığını buldu. Bununla birlikte, polen kayıtları 86 bin yıl önce döngüde bir kesinti olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, daha yağışlı dönemlerde su seviyelerinin sabitlendiğini, ancak kıyı boyunca ormanların iyileşmediğini keşfetti. Veriler ayrıca, bölgedeki tür zenginliğinin azalmasından kısa bir süre önce kömür birikiminde bir artış olduğunu ortaya koydu.

Ekosistemde daha fazla istikrar anlamına gelen sürekli yüksek göl seviyelerine rağmen, tür zenginliği, göl yatağından örneklenen fosilleşmiş polenden alınan bilgilere dayanarak, son kurak dönemden sonra sabit kaldı.

Penn State'den Üniversitesi’nden araştırmacı Sarah Ivory, "Bu son istikrarlı iklim döneminde gördüğümüz polen türleri öncekinden çok farklı. Spesifik olarak, yoğun ve karmaşık orman örtülerini gösteren polenlerin, yangınlarla iyi başa çıkabilen bitkilerden gelen polenlerle yer değiştirdiğini gördük” dedi.

Diğer taraftan araştırma, yaşam alanlarını 92 bin yıl önce tarihlendirmesine yardımcı olan on binlerce taş kalıntı içeren antik yerleşimleri de ortaya çıkardı. Sahada bulunan aletlerin çoğunun hayvanları avlamak ve kesmek için kullanıldığı belirtildi.

Çalışmanın yazarları, tüm bulguları birleştirerek göl çevresindeki nüfusun artması nedeniyle daha fazla eve yer açmak için ormanların yakıldığı sonucuna vardı. Araştırmacılar, "Öyle ya da böyle, yangınlar insan faaliyetlerinden kaynaklandı. Sonuçlar, insanların uzun bir süre boyunca çevreleri tarafından kontrol edilmek yerine çevrelerini kontrol altına aldıklarını gösteriyor. Tüm ekosistemi değiştirdiler ve bu ilişki bugün de devam ediyor” değerlendirmesini yaptı.
Alıntıdır
 
Üst