DunyaVatandasi
New member
Belirli çıkarlara karşı çıkan herkes tehlikeli bir şekilde yaşar. Bu özellikle iklim aktivistleri için geçerli. Çevresel günahlara karşı mücadele bir ülkede özellikle tehlikelidir.
Çevreciler çoğu zaman kendilerini hedef tahtasının ortasında buluyor; ancak pek çok bölgede iklim değişikliğiyle mücadelede hayati öneme sahip oldukları düşünülüyor. Şimdi yeni bir rapor korkunç ayrıntıları ortaya çıkarıyor: Bir çevreci, temiz nehirler ve bozulmamış ormanlar sağlama çabalarının karşılığını her gün hayatıyla ödüyor. Sivil toplum kuruluşu Global Witness’a göre geçen yıl dünya çapında 177 çevreci öldürüldü. Bu, 2012 ile 2022 yılları arasında öldürülen aktivistlerin sayısını toplam 1.910’a çıkarıyor.
Özellikle Latin Amerika’daki aktivistlerin endişelenmesi gerekiyor: Cinayetlerin yüzde 88’i burada işlendi. Çevreciler için en tehlikeli ülke 60 cinayetle Kolombiya olurken, onu Brezilya (34) ve Meksika (31) izledi. Ancak Honduras ve Filipinler de 14 ve 18 cinayetle listenin başında yer alıyor.
İç savaşın sona ermesinden sonra bile, Kolombiya’nın bazı kısımları hâlâ suç örgütleri, eski FARC gerillalarının parçalanmış grupları ve paramiliter gruplar tarafından kontrol ediliyor. Kolombiyalı sivil toplum örgütü Somos Defensores’tan Sirley Muñoz, “Çevre aktivistleri kendilerini suç çeteleri arasındaki çatışmada defalarca çapraz ateşin ortasında buluyorlar” diyor. “Büyük bir cezasızlık söz konusu; çoğu zaman cinayetlerin planlayıcıları hiçbir zaman bulunamıyor.”
Bu endüstrilere karşı mücadele özellikle tehlikelidir
Rapora göre tarım endüstrisine, özellikle de madencilik ve ağaç kesimine karşı kampanya yürüten aktivistler tehlikeli bir yaşam sürüyor. Örgüt, çoğu cinayetin hiçbir zaman çözülemediğini bildirdi.
Global sözcüsü, “Aktivistlere yönelik ölümcül saldırıların sorumluları çok uzun süredir cezasız kaldı. Dünya hükümetleri, iklim kriziyle mücadelede kritik bir rol oynayan ekosistemleri koruyarak gezegenimizi savunanların anlamsızca öldürülmesini acilen durdurmalı” dedi. Tanık, Shruti Suresh.
İki günde bir cinayet
Gruba göre 2012 ile 2022 yılları arasında 1.910 aktivist öldürüldü; bu her iki günde bir cinayet anlamına geliyor. Global Witness’ın yıllık raporunun yazarı Laura Furones, “Çevre aktivistleri çeşitli şiddetle karşı karşıya. Tehdit ediliyorlar, saldırıya uğruyorlar, taciz ediliyorlar, dava ediliyorlar ve dışlanıyorlar” diyor. “Amaç her zaman ekonomik faaliyetin önüne geçmemeleri için insanları susturmaktır.”
Özellikle yerli halklar defalarca hedef alınıyor: Dünya nüfusunun yalnızca yüzde beşini temsil etmelerine rağmen, kurbanların üçte birinden fazlasını onlar oluşturuyor.
İklim değişikliğine karşı uluslararası mücadelede CO2 deposu olarak önemli bir rol oynayan Brezilya’nın Amazon bölgesinden yerli aktivist Maria Leusa Munduruku, “Keresteciler ve yasa dışı altın arayıcıları bölgelerimizi işgal ediyor; onlara karşı çıkan herkes tehdit ediliyor” diyor. “Köyümüze saldırdılar, evlerimizi ateşe verdiler, biz de kaçmak zorunda kaldık.”
Yerli halklar küresel ısınmayla mücadelede kilit rol oynuyor. Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yaptığı bir araştırmaya göre yerli halk, topraklarını ormansızlaşma ve yıkıma karşı özellikle iyi koruyor. Venezuela çevre koruma örgütü Kapé Kapé’den Mariela Molero, “Yerli halk ormanın koruyucularıdır ve iklim değişikliğine karşı mücadelede onlardan çok şey öğrenebiliriz” diyor.
Tedarik zincirlerinin ucunda insan hakları ihlal ediliyor
Global Witness, etkilenen ülkelerin hükümetlerine mevcut yasaları tutarlı bir şekilde uygulamaya ve çevre savunucularının güvenliğini sağlamaya çağrıda bulundu. Önerilerde, her şeyden önce yerli toplulukların geleneksel yaşam alanlarına ve kültürlerine sahip olma haklarının daha iyi korunması gerektiği belirtildi.
Öte yandan şirketlerin, tedarik zincirlerinin ucunda insan hakları ihlali olmadığından emin olmaları gerekiyor.