Elif
New member
Forumdaşlar, Size Bir Hikâye Anlatmak İstiyorum: “Kilo Aldım ve Aynada Tanımadığım Biriyle Karşılaştım…”
Selam dostlar,
Bugün sizlerle biraz kişisel, biraz da düşündürücü bir hikâye paylaşmak istiyorum. Hepimizin zaman zaman yaşadığı o dönemlerden biri… Hani bedenimiz değişirken ruhumuzun yetişemediği zamanlar vardır ya, işte öyle bir süreç. Konumuz basit gibi görünebilir: “Hızlı kilo alımı sivilce yapar mı?” Ama inanın, bu sadece bir cilt meselesi değil; bir iç yolculuk, bir aynayla yüzleşme hikâyesi.
---
Bir Sabah Aynaya Baktım ve…
Bir sabah uyandım, yüzümde birkaç kırmızı nokta fark ettim. “Mevsim değişimi herhalde,” dedim önce. Ama günler geçtikçe o küçük noktalar büyüdü, çoğaldı. Cildim tanımadığım bir hal aldı. Aynaya her baktığımda gözlerimden çok o sivilcelere takılıyordum artık.
O dönem hızlı kilo almıştım. Yeni bir iş, stres, dengesiz beslenme, biraz da “kendime ödül” dediğim o bol karbonhidratlı akşamlar… Bedenim bir anda şişmiş, yüzüm dolmuştu. “Olur öyle,” dedim kendime, ama cildim başka şeyler söylüyordu.
Bir akşam, bu konuyu arkadaş grubumuzda açtım. İki farklı yaklaşım çıktı karşımda.
---
Erkek Mantığı: “Sorun Basit, Çözüm Net”
İlk konuşan Murat oldu. Ofiste strateji ekibindeydi, her şeye mantıksal yaklaşırdı.
“Metabolizman şok yaşamıştır,” dedi. “Vücut hızlı kilo aldığında yağ ve hormon dengesi değişir. Cilt de bundan etkilenir. Çözümü basit: Şeker kes, su iç, protein artır. Sistematik düşün.”
Murat’ın cümleleri askeri bir plan gibiydi. Net, keskin, sonuç odaklı. Onu dinlerken bir an “evet ya, olay bu kadar basit olabilir” diye düşündüm. Ama içimde bir şey eksik kaldı. Çünkü ben sadece cildimle değil, aynadaki görüntümle de savaşıyordum.
---
Kadın Duygusu: “Beden Değişirken Ruh da Değişir”
Sonra söze Elif girdi. Sessizdi ama gözlerinde anlayış vardı.
“Canım,” dedi, “bazen vücut sadece kilo almaz, duygular da birikir. Belki stresini, belki kırgınlıklarını yiyorsun farkında olmadan. Cilt dışa vurur, içeriyi gizleyemez.”
O an sustum. Çünkü ilk defa biri bana sadece “ne yediğimi” değil, “neden yediğimi” sormuştu.
Elif anlatmaya devam etti:
“Bedenimiz bir hikâye anlatır. Kilo da, sivilce de o hikâyenin cümleleri. Cilt bazen sadece yağ değil, duygusal yükü de dışarı atar. Belki de biraz durup içini dinlemen gerekiyor.”
Murat’ın çözüm odaklı bakışı ile Elif’in empatik yaklaşımı o kadar farklıydı ki… Ama her ikisi de doğruydu. Biri bedeni, diğeri ruhu okuyordu.
---
Bir Dokunuşla Değişen Farkındalık
O gece eve döndüm, aynaya baktım yine. Yüzümdeki sivilceler, kızarıklıklar, minik kabarcıklar… Artık onlara “kusur” gibi bakmıyordum. Onlar bir şey anlatmaya çalışıyordu.
Kendime bir fincan yeşil çay koydum, pencereyi açtım. Ve dedim ki:
“Tamam, anladım. Ben sadece bedenimi değil, ruhumu da doyurmuşum bu süreçte.”
Ertesi sabah, kendime bir plan yaptım — Murat gibi. Beslenmemi düzenledim, su içmeyi artırdım, yürüyüşe başladım. Ama aynı zamanda Elif gibi, duygularımı da dinlemeye başladım. Günlük tuttum, içimde birikenleri yazdım, aynaya bakarken kendime teşekkür ettim.
Ve inanır mısınız, haftalar geçtikçe cildim yavaş yavaş toparlandı. Ama sadece sivilceler değil, içimdeki sis de dağıldı.
---
Hızlı Kilo Alımı Sadece Bedenle İlgili Değil
Forumdaşlar, hızlı kilo alımı gerçekten sivilce yapabiliyor. Çünkü vücut birden değiştiğinde hormonlar şaşırıyor, yağ dengesi bozuluyor, cilt tepki veriyor. Bu bilimsel kısmı. Ama asıl mesele, bu değişimin ruhumuzdaki yansıması.
Çünkü bazen bedenin aldığı kilo, ruhun taşıyamadığı yüktür. Ve sivilceler, içten gelen bir çağrıdır: “Duy beni!” dercesine…
Hızlı kilo alımı sadece mideyi değil, kalbi de zorlar. Çünkü kendini tanıyamadığında, vücudun bile şaşırır. O yüzden sadece diyet listeleri değil, kendi duygularınla da ilgilenmek gerekiyor.
---
Forumdaşlar, Sizin de Aynada Sorduğunuz Sorular Oldu mu?
Bu yazıyı yazarken şunu fark ettim: Herkesin cildi bir hikâye anlatıyor. Kiminin alnında stres, kiminin yanaklarında utanç, kiminin çenesinde bastırılmış öfke var. Ama hepsi bizi biz yapan parçalar.
O yüzden, eğer siz de son zamanlarda sivilcelerinizle, bedeninizle, hatta ruhunuzla kavga ediyorsanız, biraz durun. Kendinize iyi davranın.
Biraz Murat gibi olun — planlı, kararlı, çözüm arayan.
Ama biraz da Elif gibi olun — yumuşak, anlayışlı, kalpten dinleyen.
Belki de cildimizin en çok ihtiyacı olan şey, krem değil; kendimize göstereceğimiz sevgi.
---
Son Söz: Cilt, Ruhun Aynasıdır
Hızlı kilo alımı evet, sivilce yapabilir. Ama bazen o sivilceler, sadece bir şeylerin “fazla” olduğunu göstermez; bazen de “eksik” olanı — ilgiyi, dengeyi, özşefkati — hatırlatır.
O yüzden sevgili forumdaşlar,
Bir gün siz de aynada kendinize bakarken bir iki sivilceyle karşılaşırsanız, hemen “neden böyle oldu” diye kızmayın. Belki de vücudunuz sadece “beni biraz daha sev” diyordur.
Peki siz?
Siz hiç hızlı değişen bir dönemde cildinizle savaşmak zorunda kaldınız mı?
Yoksa o savaşı barışa çevirmeyi başarabildiniz mi?
Söz sizde şimdi…
Selam dostlar,
Bugün sizlerle biraz kişisel, biraz da düşündürücü bir hikâye paylaşmak istiyorum. Hepimizin zaman zaman yaşadığı o dönemlerden biri… Hani bedenimiz değişirken ruhumuzun yetişemediği zamanlar vardır ya, işte öyle bir süreç. Konumuz basit gibi görünebilir: “Hızlı kilo alımı sivilce yapar mı?” Ama inanın, bu sadece bir cilt meselesi değil; bir iç yolculuk, bir aynayla yüzleşme hikâyesi.
---
Bir Sabah Aynaya Baktım ve…
Bir sabah uyandım, yüzümde birkaç kırmızı nokta fark ettim. “Mevsim değişimi herhalde,” dedim önce. Ama günler geçtikçe o küçük noktalar büyüdü, çoğaldı. Cildim tanımadığım bir hal aldı. Aynaya her baktığımda gözlerimden çok o sivilcelere takılıyordum artık.
O dönem hızlı kilo almıştım. Yeni bir iş, stres, dengesiz beslenme, biraz da “kendime ödül” dediğim o bol karbonhidratlı akşamlar… Bedenim bir anda şişmiş, yüzüm dolmuştu. “Olur öyle,” dedim kendime, ama cildim başka şeyler söylüyordu.
Bir akşam, bu konuyu arkadaş grubumuzda açtım. İki farklı yaklaşım çıktı karşımda.
---
Erkek Mantığı: “Sorun Basit, Çözüm Net”
İlk konuşan Murat oldu. Ofiste strateji ekibindeydi, her şeye mantıksal yaklaşırdı.
“Metabolizman şok yaşamıştır,” dedi. “Vücut hızlı kilo aldığında yağ ve hormon dengesi değişir. Cilt de bundan etkilenir. Çözümü basit: Şeker kes, su iç, protein artır. Sistematik düşün.”
Murat’ın cümleleri askeri bir plan gibiydi. Net, keskin, sonuç odaklı. Onu dinlerken bir an “evet ya, olay bu kadar basit olabilir” diye düşündüm. Ama içimde bir şey eksik kaldı. Çünkü ben sadece cildimle değil, aynadaki görüntümle de savaşıyordum.
---
Kadın Duygusu: “Beden Değişirken Ruh da Değişir”
Sonra söze Elif girdi. Sessizdi ama gözlerinde anlayış vardı.
“Canım,” dedi, “bazen vücut sadece kilo almaz, duygular da birikir. Belki stresini, belki kırgınlıklarını yiyorsun farkında olmadan. Cilt dışa vurur, içeriyi gizleyemez.”
O an sustum. Çünkü ilk defa biri bana sadece “ne yediğimi” değil, “neden yediğimi” sormuştu.
Elif anlatmaya devam etti:
“Bedenimiz bir hikâye anlatır. Kilo da, sivilce de o hikâyenin cümleleri. Cilt bazen sadece yağ değil, duygusal yükü de dışarı atar. Belki de biraz durup içini dinlemen gerekiyor.”
Murat’ın çözüm odaklı bakışı ile Elif’in empatik yaklaşımı o kadar farklıydı ki… Ama her ikisi de doğruydu. Biri bedeni, diğeri ruhu okuyordu.
---
Bir Dokunuşla Değişen Farkındalık
O gece eve döndüm, aynaya baktım yine. Yüzümdeki sivilceler, kızarıklıklar, minik kabarcıklar… Artık onlara “kusur” gibi bakmıyordum. Onlar bir şey anlatmaya çalışıyordu.
Kendime bir fincan yeşil çay koydum, pencereyi açtım. Ve dedim ki:
“Tamam, anladım. Ben sadece bedenimi değil, ruhumu da doyurmuşum bu süreçte.”
Ertesi sabah, kendime bir plan yaptım — Murat gibi. Beslenmemi düzenledim, su içmeyi artırdım, yürüyüşe başladım. Ama aynı zamanda Elif gibi, duygularımı da dinlemeye başladım. Günlük tuttum, içimde birikenleri yazdım, aynaya bakarken kendime teşekkür ettim.
Ve inanır mısınız, haftalar geçtikçe cildim yavaş yavaş toparlandı. Ama sadece sivilceler değil, içimdeki sis de dağıldı.
---
Hızlı Kilo Alımı Sadece Bedenle İlgili Değil
Forumdaşlar, hızlı kilo alımı gerçekten sivilce yapabiliyor. Çünkü vücut birden değiştiğinde hormonlar şaşırıyor, yağ dengesi bozuluyor, cilt tepki veriyor. Bu bilimsel kısmı. Ama asıl mesele, bu değişimin ruhumuzdaki yansıması.
Çünkü bazen bedenin aldığı kilo, ruhun taşıyamadığı yüktür. Ve sivilceler, içten gelen bir çağrıdır: “Duy beni!” dercesine…
Hızlı kilo alımı sadece mideyi değil, kalbi de zorlar. Çünkü kendini tanıyamadığında, vücudun bile şaşırır. O yüzden sadece diyet listeleri değil, kendi duygularınla da ilgilenmek gerekiyor.
---
Forumdaşlar, Sizin de Aynada Sorduğunuz Sorular Oldu mu?
Bu yazıyı yazarken şunu fark ettim: Herkesin cildi bir hikâye anlatıyor. Kiminin alnında stres, kiminin yanaklarında utanç, kiminin çenesinde bastırılmış öfke var. Ama hepsi bizi biz yapan parçalar.
O yüzden, eğer siz de son zamanlarda sivilcelerinizle, bedeninizle, hatta ruhunuzla kavga ediyorsanız, biraz durun. Kendinize iyi davranın.
Biraz Murat gibi olun — planlı, kararlı, çözüm arayan.
Ama biraz da Elif gibi olun — yumuşak, anlayışlı, kalpten dinleyen.
Belki de cildimizin en çok ihtiyacı olan şey, krem değil; kendimize göstereceğimiz sevgi.
---
Son Söz: Cilt, Ruhun Aynasıdır
Hızlı kilo alımı evet, sivilce yapabilir. Ama bazen o sivilceler, sadece bir şeylerin “fazla” olduğunu göstermez; bazen de “eksik” olanı — ilgiyi, dengeyi, özşefkati — hatırlatır.
O yüzden sevgili forumdaşlar,
Bir gün siz de aynada kendinize bakarken bir iki sivilceyle karşılaşırsanız, hemen “neden böyle oldu” diye kızmayın. Belki de vücudunuz sadece “beni biraz daha sev” diyordur.
Peki siz?
Siz hiç hızlı değişen bir dönemde cildinizle savaşmak zorunda kaldınız mı?
Yoksa o savaşı barışa çevirmeyi başarabildiniz mi?
Söz sizde şimdi…