uçanteneke
New member
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Endüstrici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) İdare Heyeti Lideri Levent Çamur, güç krizi niçiniyle Avrupa’da yaşanan üretim kahrının Türkiye’ye sipariş kaymasını birlikteinde getirdiğini söylemiş oldu. Çamur, “Başta metal ve makine olmak üzere çeşitli bölümler Avrupa pazarından eser tedarik sorunu çekiyor. Bilhassa Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden bu kesimlerde Türkiye’ye yöneliş kelam konusu” dedi.
‘Avrupa’da üretim maliyeti 10 kat arttı’
Yaşanan sorun niçiniyle Avrupa’daki fabrikaların güç maliyetlerinin geçen yıla nazaran yaklaşık 10 kat arttığını belirten Çamur, bilhassa demir, çelik, alüminyum ve çinko çeşidi eser üreticilerinin faaliyetlerini sürdürmekte kuvvetlik çektiğini bildirdi. Çamur, Avrupa’nın yaşadığı güç krizinin Türk sanayicisine sektörel bazda artı yahut eksilerinin olduğuna işaret ederek, şöyleki konuştu:
“Avrupa üretimindeki aksamalar ötürüsıyla Türkiye’ye bir talep artışı yaşanıyor lakin halihazırda bu kriz bizim açımızdan avantaj üzere gözükse de emsal sorunu yakın gelecekte Türkiye’nin de yaşaması beklenen. Tıpkı Avrupa üzere biz de güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Gelecekte siyasi yahut öbür niçinlerle tıpkı krizi biz de yaşayabiliriz. Bugün imkanımız ve vaktimiz varken bu krizden ve riskten ders çıkarmamız, güç sorunu için adımlar atmamız değer taşıyor.”
‘İthal eserlerde yerlilik oranını artırmamız gerekiyor’
Çamur, güçte dışa bağımlılık sıkıntısının yanı sıra Türkiye’nin aşması gereken başka bir mevzunun da “hammaddede dışa bağımlılık” olduğuna dikkati çekerek, ithal eserlerde yerlilik oranının daha da artırılması gerektiğini lisana getirdi. Türkiye’nin katma kıymetli eser ihracatının düşük olduğunu söz eden Çamur, şunları söylemiş oldu:
“Daha fazlaca dönüşüm üretimi var. Bu ne demek? İthal eserler ülkemize geliyor, işleniyor ve ihraç ediliyor. Güç krizinden ötürü Avrupa’daki üretimde yaşanan yavaşlamalar ile resesyon üzere faktörler ülkemizin üretim için gereksinim duyduğu ithal mamüllerin gelişini de etkileyecek. Bu da çabucak her bölümde üretimimizi sekteye uğratabilecektir. ötürüsıyla bizim alternatif kaynaklar geliştirmemiz kaide. Kaynak yaratıp, orta mal ithalatını azaltmayı başardığımızda riskler krize değil, fırsata dönüşür.”
‘Lojistik ve stok altyapımızı dilek edilen seviyeye getirmeliyiz’
Çamur, Türkiye’nin güç krizi yahut resesyon kaynaklı mümkün problemlerle baş edebilmesi için evvela ihracata yönelik bölümlerde finansman planı ortaya koyması gerektiğini söylemiş oldu. Üreticinin nakit akışı ve idaresinde zahmetler olduğunu belirten Çamur, şunları kaydetti:
“Orta vadede tahlile kavuşması gereken konulardan biri düşük üretim kapasitemiz. Türkiye’nin hem daha fazla üretmesi hem verimliliği sağlaması birebir vakitte tedarik zinciri sürecinde emniyetli tedarikçi pozisyonuna gelmesi kaide. Bütün bunlar için de yatırım yapılması, teşvik siyasetimiz belirlenirken Avrupa’daki güç krizi üzere sorun yaratacak yahut fırsatı gereğince değerlendiremediğimiz dallara öncelik tanınması, teşviklerin nokta atışı olması gerekiyor. Üretim kapasitemizi artırırken lojistik ve stok altyapımızı da dilek edilen seviyeye getirmek zorundayız.”
‘Avrupa’da üretim maliyeti 10 kat arttı’
Yaşanan sorun niçiniyle Avrupa’daki fabrikaların güç maliyetlerinin geçen yıla nazaran yaklaşık 10 kat arttığını belirten Çamur, bilhassa demir, çelik, alüminyum ve çinko çeşidi eser üreticilerinin faaliyetlerini sürdürmekte kuvvetlik çektiğini bildirdi. Çamur, Avrupa’nın yaşadığı güç krizinin Türk sanayicisine sektörel bazda artı yahut eksilerinin olduğuna işaret ederek, şöyleki konuştu:
“Avrupa üretimindeki aksamalar ötürüsıyla Türkiye’ye bir talep artışı yaşanıyor lakin halihazırda bu kriz bizim açımızdan avantaj üzere gözükse de emsal sorunu yakın gelecekte Türkiye’nin de yaşaması beklenen. Tıpkı Avrupa üzere biz de güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Gelecekte siyasi yahut öbür niçinlerle tıpkı krizi biz de yaşayabiliriz. Bugün imkanımız ve vaktimiz varken bu krizden ve riskten ders çıkarmamız, güç sorunu için adımlar atmamız değer taşıyor.”
‘İthal eserlerde yerlilik oranını artırmamız gerekiyor’
Çamur, güçte dışa bağımlılık sıkıntısının yanı sıra Türkiye’nin aşması gereken başka bir mevzunun da “hammaddede dışa bağımlılık” olduğuna dikkati çekerek, ithal eserlerde yerlilik oranının daha da artırılması gerektiğini lisana getirdi. Türkiye’nin katma kıymetli eser ihracatının düşük olduğunu söz eden Çamur, şunları söylemiş oldu:
“Daha fazlaca dönüşüm üretimi var. Bu ne demek? İthal eserler ülkemize geliyor, işleniyor ve ihraç ediliyor. Güç krizinden ötürü Avrupa’daki üretimde yaşanan yavaşlamalar ile resesyon üzere faktörler ülkemizin üretim için gereksinim duyduğu ithal mamüllerin gelişini de etkileyecek. Bu da çabucak her bölümde üretimimizi sekteye uğratabilecektir. ötürüsıyla bizim alternatif kaynaklar geliştirmemiz kaide. Kaynak yaratıp, orta mal ithalatını azaltmayı başardığımızda riskler krize değil, fırsata dönüşür.”
‘Lojistik ve stok altyapımızı dilek edilen seviyeye getirmeliyiz’
Çamur, Türkiye’nin güç krizi yahut resesyon kaynaklı mümkün problemlerle baş edebilmesi için evvela ihracata yönelik bölümlerde finansman planı ortaya koyması gerektiğini söylemiş oldu. Üreticinin nakit akışı ve idaresinde zahmetler olduğunu belirten Çamur, şunları kaydetti:
“Orta vadede tahlile kavuşması gereken konulardan biri düşük üretim kapasitemiz. Türkiye’nin hem daha fazla üretmesi hem verimliliği sağlaması birebir vakitte tedarik zinciri sürecinde emniyetli tedarikçi pozisyonuna gelmesi kaide. Bütün bunlar için de yatırım yapılması, teşvik siyasetimiz belirlenirken Avrupa’daki güç krizi üzere sorun yaratacak yahut fırsatı gereğince değerlendiremediğimiz dallara öncelik tanınması, teşviklerin nokta atışı olması gerekiyor. Üretim kapasitemizi artırırken lojistik ve stok altyapımızı da dilek edilen seviyeye getirmek zorundayız.”