uçanteneke
New member
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, banka kredilerinde yaşanan zahmetin kaynağının uygulanan siyasetler olmadığını söylemiş oldu. Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Muvaffakiyet Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Banka kredilerinde külfetin kaynağı siyasetimiz değil. Banka kredilerindeki külfet finans kesiti ile gerçek kesim içindeki süreksiz yaklaşım farkından kaynaklandı” tabirlerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından değerli satır başları şu biçimde:
- Firmalarımızın ülkemizi muvaffakiyetle temsil etmelerinden memnuniyet duyuyoruz.
- Uluslararası altyapı yatırımlarında birinci sıralarda yer alması, ülkemizin bu alanda deneyimi dikkate alındığında bu bizim avantajımızdır.
- Bu yatırımların yarısından fazlasının ülkemizin merkezinde bulunduğu coğrafyada gerçekleştiriliyor olması bizim avantajımızadır.
- Bilindiği üzere ülkemiz dünyanın en büyük 250 milletlerarası müteahhit listesinde 48 firmasıyla iftihar verici bir yerde bulunuyor. Birebir biçimde dünyanın en büyük 225 memleketler arası teknik müşavirler listesinde de 7 firma ile temsil ediliyoruz. Başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım periyodunda bu sayıların nasıl giderek arttığını, firmalarımızın dünyanın dört bir yanındaki çalışmalarına şahsen şahit olarak da takip ettim.
- Ülkemizin bu büyük pastadan aldığı hissesi birinci etapta 75 milyar dolara çıkarmayı hedeflemeliyiz.
- Türkiye son 20 yılda altyapısını büyük ölçüde yeniledi.
- 85 milyon vatandaşın her birinin bugüne ve geleceğe tıpkı yaklaşımla bakacağına yürekten inanıyorum. Global iktisattaki dengesizliklerin ülkemize olan tesirlerinin farkındayız. Felaket tellallığı yapanlar milletin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon, faiz meselemiz yok mu, var. Elimizdeki fırsatlar o denli büyük ki, bunlara takılıp kalırsak bunlara yazık ederiz.
- Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80’e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve toplumsal neticeleriyla bizdekinin tesirleri tıpkı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz personelden memura her kesitten vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun tesirlerini sonlandırdı. Avrupa’daki besin fiyatlarındaki artışla fiyatlara yapılan artışlar içinde uçurum var beşerler sokaklara dökülmeye başladı.
- Şimdi birileri diyor ki Türkiye’de üretim bitti. Personelinden çiftçisine herkes perişan. Gerçek o denli mi? Tarımda rekolte elde ettiğimiz, alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz periyot yaşıyoruz. Turizmde başarılı dönem geçiriyoruz. Güçte Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz çok uygun biçimde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek düzeyine ulaşmış durumdayız.