DunyaVatandasi
New member
On yıldan fazla bir süredir Birleşmiş Milletler, dünya okyanuslarını korumaya yönelik bir anlaşma için mücadele ediyor. Şimdi bir anlaşma vardı.
Dünya okyanuslarını korumaya yönelik uluslararası bir anlaşma için Birleşmiş Milletler’de 15 yıl süren zorlu müzakerelerin ardından bir atılım sağlandı. Yaklaşık 40 saat süren bir maraton toplantısının ardından, müzakere çevrelerinin New York’ta Cumartesi akşamı (yerel saatle) duyurulduğu üzere, BM üye ülkeleri bir metin üzerinde anlaştılar.
Müzakerelerin birincil amacı, dünya okyanuslarının en az yüzde 30’unun gelecekte koruma alanı olarak belirlenmesiydi. Ayrıca, denizlerdeki ekonomik projelerin, seferlerin ve diğer faaliyetlerin çevresel uyumluluğunu kontrol etmek için bir prosedür oluşturulmuştur. Anlaşma ayrıca açık denizlerdeki biyolojik çeşitliliği uluslararası bağlayıcı koruma altına almayı amaçlıyor. Okyanusların üçte ikisi açık denizlere aittir ve bu nedenle büyük ölçüde yasa dışıdır.
Başlangıçta Rusya ve Çin’in anlaşmanın bir parçası olup olmayacağı belli değildi. Müzakereciler, Moskova’dan gelen delegasyonun yıkıcı tavrı nedeniyle şüpheye düştüler. Ancak Çin de sallantılı bir aday olarak görülüyordu.
Ağustos ayında konferans ertelendi
Dünya ülkeleri yaklaşık 15 yıldır açık denizleri korumaya yönelik bir anlaşma için boğuşuyorlardı ve 2018’den bu yana birkaç tur müzakere yapıldı. Geçen Ağustos ayında bir konferans sonuçsuz kaldı. New York’taki atılımdan hemen önce, Panama’daki başka bir okyanus konferansında bir anlaşma vardı: katılımcılar denizlerin korunması için yaklaşık 20 milyar ABD doları (18,8 milyar avro) taahhüt ettiler. ABD hükümeti tek başına 77 proje için yaklaşık altı milyar dolar vaat etti.
Ekvador açıklarında bir kambur balina (arşiv fotoğrafı): Açık denizlerdeki biyolojik çeşitlilik uluslararası düzeyde korunacak. (Kaynak: Jose Jacome/epa efe/dpa/dpa-images)
Son zamanlarda, New York’ta BM üye devletleri arasındaki beşinci konferansta yapılan karmaşık müzakereler, gelecekte açık denizlerin hangi bölümlerinin korunan alanlar olarak tanımlanacağının nasıl belirleneceği sorusunu ele aldı. Diplomatlara göre, özellikle Çin ve Rusya bunun oybirliğiyle yapılması gerektiğinde ısrar etti – o zaman tek bir ülke her kararı engelleyebilirdi. Bu, görünüşe göre şimdi atlatıldı: Pazar gecesi, diplomatik çevreler, korunan alanların üye devletlerin dörtte üç çoğunluğu ile şimdiden belirlenebilmesi gerektiğini bildirdi.
Derin denizlerde keşifler için araştırma umutları
Bir başka önemli çatışma, hiç kimsenin gerçek olup olmayacağını bilmediği, potansiyel olarak karlı araştırma bulguları etrafında dönüyordu: Bilim adamları, derin denizlerde daha önce bilinmeyen ve neredeyse hiç keşfedilmemiş canlıların ve genomlarının keşfedilmesinin tıpta çığır açmasına yol açacağını umuyorlar. örnek. Eğer gerçekten temel bir ilerleme kaydedilirse, bundan büyük bir kazanç elde edilmesi muhtemeldir.
Bu konuda, sözde Küresel Güney ülkeleri, Kuzey’deki önde gelen sanayileşmiş ülkelerle güreşti. En büyük ekonomilerin beklenen getirilerin çoğunu alması muhtemel olduğundan, daha fakir ülkelere telafi edici ödemeler için bir mekanizma uygulamaya konulmuştur. Alman Basın Ajansı’ndan alınan bilgiye göre, varılan uzlaşma ile sanayileşmiş ülkelerden yıllık toplu ödemeler yapılacak.
Dünya okyanuslarını korumaya yönelik uluslararası bir anlaşma için Birleşmiş Milletler’de 15 yıl süren zorlu müzakerelerin ardından bir atılım sağlandı. Yaklaşık 40 saat süren bir maraton toplantısının ardından, müzakere çevrelerinin New York’ta Cumartesi akşamı (yerel saatle) duyurulduğu üzere, BM üye ülkeleri bir metin üzerinde anlaştılar.
Müzakerelerin birincil amacı, dünya okyanuslarının en az yüzde 30’unun gelecekte koruma alanı olarak belirlenmesiydi. Ayrıca, denizlerdeki ekonomik projelerin, seferlerin ve diğer faaliyetlerin çevresel uyumluluğunu kontrol etmek için bir prosedür oluşturulmuştur. Anlaşma ayrıca açık denizlerdeki biyolojik çeşitliliği uluslararası bağlayıcı koruma altına almayı amaçlıyor. Okyanusların üçte ikisi açık denizlere aittir ve bu nedenle büyük ölçüde yasa dışıdır.
Başlangıçta Rusya ve Çin’in anlaşmanın bir parçası olup olmayacağı belli değildi. Müzakereciler, Moskova’dan gelen delegasyonun yıkıcı tavrı nedeniyle şüpheye düştüler. Ancak Çin de sallantılı bir aday olarak görülüyordu.
Ağustos ayında konferans ertelendi
Dünya ülkeleri yaklaşık 15 yıldır açık denizleri korumaya yönelik bir anlaşma için boğuşuyorlardı ve 2018’den bu yana birkaç tur müzakere yapıldı. Geçen Ağustos ayında bir konferans sonuçsuz kaldı. New York’taki atılımdan hemen önce, Panama’daki başka bir okyanus konferansında bir anlaşma vardı: katılımcılar denizlerin korunması için yaklaşık 20 milyar ABD doları (18,8 milyar avro) taahhüt ettiler. ABD hükümeti tek başına 77 proje için yaklaşık altı milyar dolar vaat etti.
Ekvador açıklarında bir kambur balina (arşiv fotoğrafı): Açık denizlerdeki biyolojik çeşitlilik uluslararası düzeyde korunacak. (Kaynak: Jose Jacome/epa efe/dpa/dpa-images)
Son zamanlarda, New York’ta BM üye devletleri arasındaki beşinci konferansta yapılan karmaşık müzakereler, gelecekte açık denizlerin hangi bölümlerinin korunan alanlar olarak tanımlanacağının nasıl belirleneceği sorusunu ele aldı. Diplomatlara göre, özellikle Çin ve Rusya bunun oybirliğiyle yapılması gerektiğinde ısrar etti – o zaman tek bir ülke her kararı engelleyebilirdi. Bu, görünüşe göre şimdi atlatıldı: Pazar gecesi, diplomatik çevreler, korunan alanların üye devletlerin dörtte üç çoğunluğu ile şimdiden belirlenebilmesi gerektiğini bildirdi.
Derin denizlerde keşifler için araştırma umutları
Bir başka önemli çatışma, hiç kimsenin gerçek olup olmayacağını bilmediği, potansiyel olarak karlı araştırma bulguları etrafında dönüyordu: Bilim adamları, derin denizlerde daha önce bilinmeyen ve neredeyse hiç keşfedilmemiş canlıların ve genomlarının keşfedilmesinin tıpta çığır açmasına yol açacağını umuyorlar. örnek. Eğer gerçekten temel bir ilerleme kaydedilirse, bundan büyük bir kazanç elde edilmesi muhtemeldir.
Bu konuda, sözde Küresel Güney ülkeleri, Kuzey’deki önde gelen sanayileşmiş ülkelerle güreşti. En büyük ekonomilerin beklenen getirilerin çoğunu alması muhtemel olduğundan, daha fakir ülkelere telafi edici ödemeler için bir mekanizma uygulamaya konulmuştur. Alman Basın Ajansı’ndan alınan bilgiye göre, varılan uzlaşma ile sanayileşmiş ülkelerden yıllık toplu ödemeler yapılacak.