uçanteneke
New member
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla biyoteknoloji dalının yıldızı parlarken, salgına karşı geliştirilen aşı Almanya iktisadına de ivme kazandırdı.
Tüm vakit içinderın ticari olarak en başarılı eseri
Covid-19 salgınında geliştirdiği aşı Alman biyoteknoloji firması BioNTech’i ülkenin en büyük ilaç üreticilerinden biri haline getirirken, şirket tarafınca geliştirilen Covid-19 aşısı ilaç sanayisinde tüm vakit içinderın ticari olarak en başarılı eseri olarak tarihe geçti.
BioNTech, 2020 yılının birinci yarısında yaklaşık 142 milyon euro ziyan açıklarken, bu yılın birinci yarısındaki net karı 3 milyar 915,3 milyon euroya ulaştı.
Şirket, satışlarını geçen yılın birinci yarısına göre 100 kattan fazla artırarak 69 milyon eurodan 7,36 milyar euroya çıkarırken, bu yıl yapılan toplam 2,2 milyar dozluk Covid-19 aşısı tedarik kontratlarından 15,9 milyar euroluk gelir öngörüldü.
BioNTech, aşı üretiminde ortağı olan ABD’li Pfizer ile birlikte şimdiye kadar 100’ün üzerinde ülkeye 1 milyar dozun üzerinde Covid-19 aşısı tedarik etti. İki ortak bu yıl için yaklaşık 2,2 milyar doz, 2022 için ise 1 milyar doz aşı teslimatı için kontrat imzaladığını deklare etti.
Piyasa pahası 90 milyar doları aştı
Almanya’nın bir öbür kıymetli ilaç üreticisi Bayer ise ilaç satışlarından 18 milyar euro gelir elde etti.
BioNTech’in piyasa pahası 13 Ağustos prestijiyle 90 milyar doları aşarken, Bayer’in piyasa bedeli 55 milyar dolar civarında seyretti. Alman ilaç üreticilerinden 350 yıllık geçmişe sahip Merck’in piyasa pahası de 98 milyar dolar olarak kaydedildi.
Kanser üzere önemli hastalıklara yönelik ilaç geliştirmek için 2008’de kurulan BioNTech, paylarını Ekim 2019’da ABD’nin Nasdaq borsasında 15 dolardan halka arz etmiş, 150 milyon dolar toplamıştı.
Şirketin o devirde piyasa bedeli 3,39 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. Şirketin payları 13 Ağustos prestijiyle 380 dolar düzeyine ulaştı.
BioNTech geleceğin teknoloji şirketi haline geliyor
BioNTech Üst Yöneticisi (CEO) ve Kurucu Ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, 9 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, BioNTech’in yeni edindiği finansal gücü evvela aşı ve onkoloji dalı başta olmak üzere kendi araştırma faaliyetlerini genişletmek için kullanacağını bildirmişti.
BioNTech’in geleceğin teknoloji şirketi haline geldiğini belirten Şahin, teknolojilerinin biroldukça hastalığın tedavisi için yardımcı olabileceğini söz etmişti. Şahin, şirketin mRNA teknolojisini kanser hastalıkları için test etme planlarında ilerleyeceğini de duyurmuştu.
Sırf mRNA teknolojisine odaklanmayan BioNTech, ABD’li biyoteknoloji şirketi Gilead Sciences bünyesindeki Kite Pharma’yı satın aldı.
Onkoloji araştırması15 klinik program ve 18 klinik çalışmadan oluşan şirket, bilhassa dijitalleşme alanında, teknolojik yeteneklerin güçlendirilmesine yatırım yapmaya devam ediyor.
Alman iktisadına katkısı
Bu yıl yeni immünoterapileri geliştirmek için yapay zekanın imkanlarından daha fazla yararlanmak hedefiyle bir dizi yeni araştırma projesi başlatan şirket, yalnızca Almanya ve Türkiye’ye direkt tedarik sağlıyor. Çin hariç dünyanın öteki bölgelerinde ise aşı dağıtımını Pfizer yapıyor.
BioNTech Almanya’nın batısındaki Marburg kentindeki fabrikasında üretim gerçekleştirirken, Pfizer firması ile yapılan iştirak mutabakatından gelen yüksek lisans ve telif hakları hisseleri Almanya’ya geliyor.
‘Almanya’nın en güçlü 10 bireyi içinde yer alıyor’
BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Hasret Türeci ise şirketin borsadaki pay senetlerinin bedel kazanmasıyla yaklaşık 14 milyar euro servetleriyle Almanya’nın en güçlü 10 bireyi içinde yer alıyor.
Covid-19 salgınıyla bir arada yıldızı parlayan biyoteknoloji bölümü Alman iktisadına de katkı sağlıyor.
Salgının sebep olduğu sıhhat ve iktisat krizi kararı 2020’de yüzde 4,9 küçülerek 10 yıldır süren büyümesi sekteye uğrayan Almanya iktisadının bu yıl yüzde 4’e yakın büyümesi bekleniyor.
Alman iktisadına 0,5 puanlık katkı
Alman fikir kuruluşu Makroekonomi Siyaset Enstitüsü (IMK) Lideri Prof. Dr. Sebastian Dullien, AA muhabirine, Covid-19 aşısının Alman iktisadına katkısını kıymetlendirdi.
Türk göçmenlerin çocuklarının kurdukları BioNTech’in 2021’de tek başına Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesine 0,5 puanlık katkı sağlayacağını belirten Dullien, Alman iktisadının başta ABD ve Çin olmak üzere salgın daha sonrası ekonomik toparlanmadan yarar sağladığının altını çizdi.
Dullien, “Alman iktisadında şu andaki sorun bilhassa yarı iletkenler olmak üzere tedarik maliyeti ve darboğazı. Yani Alman şirketlerin düzgün sipariş defterleri var ancak istedikleri kadar üretemiyorlar” sözünü kullandı.
Covid-19 krizi daha sonrası iktisatların toparlanma açısından genel durumunun pek güzel olduğuna işaret eden Dullien, Covid-19’da 4’üncü dalganın ekonomik toparlanmayı yavaşlatma riski olduğuna dikkati çekti.
‘Tedarik zinciri meselelerinin çözülmesi biraz vakit alacak’
Dullien, başta Çin ve ABD iktisadı olmak üzere iktisatların bir yıl öncesine kıyasla Covid-19 salgını ile daha güzel başa çıktığına dair birtakım göstergeler olduğunu belirterek, “Bu yüzden dünya iktisadı ve ötürüsıyla Almanya için dikkatli bir optimistlik için kimi niçinler olduğunu düşünüyoruz. Tedarik zinciri problemlerinin çözülmesi biraz vakit alacak ve sanırım bu gelecek yılın baharından evvel olmayacak” dedi.
Covid-19’un Alman iktisadında geçen yıl derin bir resesyona niye olduğunu anımsatan Dullien, iktisadın toparlanmaya devam ettiğini ve yılın ikinci yarısında çok kuvvetli büyüme beklediklerini lisana getirdi. Dullien, Delta varyantının yayılmasıyla kısıtlamaların artması halinde Alman ekonomisin bu yıl beklenenden daha az büyüyeceğini ve büyümenin gelecek yıl hızlanacağını anlattı.
‘Alman tedarik zinciri aşı satışından faydalanıyor’
Almanya’da Covid-19 krizinde artan kamu borcundan düşük faiz oranları niçiniyle “endişe” duyulmaması gerektiğini vurgulayan Dullien, ülkede uzun vadeli refahın sağlanması için daha fazlasının yapılması gerektiğini lisana getirdi.
Dullien, Almanya’nın kuvvetli bir ilaç sanayisi olduğunu ve ülkenin Covid-19 aşısı üretiminden kıymetli ölçüde faydalandığını belirterek, şunları kaydetti:
“BioNTech’in yalnızca üç aylık finansal raporunda bu yıl yaklaşık 16 milyar euroluk aşı satışı yapacaklarını görürsünüz. Finansal raporun detaylarına bakarsanız bu paranın epeyce azı yurt haricinden yapılan alımlara gidiyor. Yani bu ya ruhsat ya da maaşlar için. Şirketin 16 milyar euroluk aşı satışı direkt Almanya’nın GSYH’sine gelir olarak giriyor ve kabaca Almanya’nın GSYH’sinin büyümesine 0,5 puanlık katkı sağlıyor”
Sonbaharda üçüncü doz aşıya muhtaçlık olabileceğini belirten Dullian, şirketin satışlarının daha da artma bahtı olduğunu aktardı.
Dullian, “BioNTech burada en değerli örnek. Aşı üretiminde inançlı banka yahut öteki şirketler devreye giriyor. Onların da faydalanacağı bir oyun. Ayrıyeten aşılar için bileşen üreten, muhtaçlık duyulan makineleri üreten üreticilerimiz var, yani Alman tedarik zinciri aşıların satışından faydalanıyor. Ayrıyeten bu Almanya’nın biyoteknoloji teşebbüsleri için o kadar da makûs bir ortama sahip olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
BioNTech’in artık bir startup olmadığını anlatan Dullian, “Almanya’da 13 yıldan fazla bir müddetdir var, bu yüzden hala genç bir şirket. Büyük keşifleri Almanya’da yaptı. ötürüsıyla araştırma ortamının birtakım insanların düşündüğü yahut daha evvel olduğu kadar makûs olmadığını gösteriyor” dedi.
‘Gelecekte göçmenlere gereksinimimiz olacak’
Son 50 yılda Almanya’ya gelen göçmenlerin ülkenin ekonomik büyüme ve refahına kıymetli bir katkıda bulunduğunu lisana getiren Dullien, buna en hoş mesela BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Hasret Türeci olduğuna işaret etti.
Dullien, göçmenlerin Almanya’da daha uygun bir mesleğe sahip olarak ülkeye yarar sağladıklarını belirterek, “Gelecekte göçmenlere muhtaçlığımız olacak, zira Alman nüfusu azalıyor” diye konuştu.
Almanya’da göçmen kökenlilerin yalnızca emek ve gelirleriyle Alman iktisadına katkıda bulunmadığını anlatan Duliien, “Örnekler onların hem de yaratıcılıkları ve entelektüel başarılarıyla da katkıda bulunduklarını gösteriyor” dedi.
Tüm vakit içinderın ticari olarak en başarılı eseri
Covid-19 salgınında geliştirdiği aşı Alman biyoteknoloji firması BioNTech’i ülkenin en büyük ilaç üreticilerinden biri haline getirirken, şirket tarafınca geliştirilen Covid-19 aşısı ilaç sanayisinde tüm vakit içinderın ticari olarak en başarılı eseri olarak tarihe geçti.
BioNTech, 2020 yılının birinci yarısında yaklaşık 142 milyon euro ziyan açıklarken, bu yılın birinci yarısındaki net karı 3 milyar 915,3 milyon euroya ulaştı.
Şirket, satışlarını geçen yılın birinci yarısına göre 100 kattan fazla artırarak 69 milyon eurodan 7,36 milyar euroya çıkarırken, bu yıl yapılan toplam 2,2 milyar dozluk Covid-19 aşısı tedarik kontratlarından 15,9 milyar euroluk gelir öngörüldü.
BioNTech, aşı üretiminde ortağı olan ABD’li Pfizer ile birlikte şimdiye kadar 100’ün üzerinde ülkeye 1 milyar dozun üzerinde Covid-19 aşısı tedarik etti. İki ortak bu yıl için yaklaşık 2,2 milyar doz, 2022 için ise 1 milyar doz aşı teslimatı için kontrat imzaladığını deklare etti.
Piyasa pahası 90 milyar doları aştı
Almanya’nın bir öbür kıymetli ilaç üreticisi Bayer ise ilaç satışlarından 18 milyar euro gelir elde etti.
BioNTech’in piyasa pahası 13 Ağustos prestijiyle 90 milyar doları aşarken, Bayer’in piyasa bedeli 55 milyar dolar civarında seyretti. Alman ilaç üreticilerinden 350 yıllık geçmişe sahip Merck’in piyasa pahası de 98 milyar dolar olarak kaydedildi.
Kanser üzere önemli hastalıklara yönelik ilaç geliştirmek için 2008’de kurulan BioNTech, paylarını Ekim 2019’da ABD’nin Nasdaq borsasında 15 dolardan halka arz etmiş, 150 milyon dolar toplamıştı.
Şirketin o devirde piyasa bedeli 3,39 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. Şirketin payları 13 Ağustos prestijiyle 380 dolar düzeyine ulaştı.
BioNTech geleceğin teknoloji şirketi haline geliyor
BioNTech Üst Yöneticisi (CEO) ve Kurucu Ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, 9 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, BioNTech’in yeni edindiği finansal gücü evvela aşı ve onkoloji dalı başta olmak üzere kendi araştırma faaliyetlerini genişletmek için kullanacağını bildirmişti.
BioNTech’in geleceğin teknoloji şirketi haline geldiğini belirten Şahin, teknolojilerinin biroldukça hastalığın tedavisi için yardımcı olabileceğini söz etmişti. Şahin, şirketin mRNA teknolojisini kanser hastalıkları için test etme planlarında ilerleyeceğini de duyurmuştu.
Sırf mRNA teknolojisine odaklanmayan BioNTech, ABD’li biyoteknoloji şirketi Gilead Sciences bünyesindeki Kite Pharma’yı satın aldı.
Onkoloji araştırması15 klinik program ve 18 klinik çalışmadan oluşan şirket, bilhassa dijitalleşme alanında, teknolojik yeteneklerin güçlendirilmesine yatırım yapmaya devam ediyor.
Alman iktisadına katkısı
Bu yıl yeni immünoterapileri geliştirmek için yapay zekanın imkanlarından daha fazla yararlanmak hedefiyle bir dizi yeni araştırma projesi başlatan şirket, yalnızca Almanya ve Türkiye’ye direkt tedarik sağlıyor. Çin hariç dünyanın öteki bölgelerinde ise aşı dağıtımını Pfizer yapıyor.
BioNTech Almanya’nın batısındaki Marburg kentindeki fabrikasında üretim gerçekleştirirken, Pfizer firması ile yapılan iştirak mutabakatından gelen yüksek lisans ve telif hakları hisseleri Almanya’ya geliyor.
‘Almanya’nın en güçlü 10 bireyi içinde yer alıyor’
BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Hasret Türeci ise şirketin borsadaki pay senetlerinin bedel kazanmasıyla yaklaşık 14 milyar euro servetleriyle Almanya’nın en güçlü 10 bireyi içinde yer alıyor.
Covid-19 salgınıyla bir arada yıldızı parlayan biyoteknoloji bölümü Alman iktisadına de katkı sağlıyor.
Salgının sebep olduğu sıhhat ve iktisat krizi kararı 2020’de yüzde 4,9 küçülerek 10 yıldır süren büyümesi sekteye uğrayan Almanya iktisadının bu yıl yüzde 4’e yakın büyümesi bekleniyor.
Alman iktisadına 0,5 puanlık katkı
Alman fikir kuruluşu Makroekonomi Siyaset Enstitüsü (IMK) Lideri Prof. Dr. Sebastian Dullien, AA muhabirine, Covid-19 aşısının Alman iktisadına katkısını kıymetlendirdi.
Türk göçmenlerin çocuklarının kurdukları BioNTech’in 2021’de tek başına Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesine 0,5 puanlık katkı sağlayacağını belirten Dullien, Alman iktisadının başta ABD ve Çin olmak üzere salgın daha sonrası ekonomik toparlanmadan yarar sağladığının altını çizdi.
Dullien, “Alman iktisadında şu andaki sorun bilhassa yarı iletkenler olmak üzere tedarik maliyeti ve darboğazı. Yani Alman şirketlerin düzgün sipariş defterleri var ancak istedikleri kadar üretemiyorlar” sözünü kullandı.
Covid-19 krizi daha sonrası iktisatların toparlanma açısından genel durumunun pek güzel olduğuna işaret eden Dullien, Covid-19’da 4’üncü dalganın ekonomik toparlanmayı yavaşlatma riski olduğuna dikkati çekti.
‘Tedarik zinciri meselelerinin çözülmesi biraz vakit alacak’
Dullien, başta Çin ve ABD iktisadı olmak üzere iktisatların bir yıl öncesine kıyasla Covid-19 salgını ile daha güzel başa çıktığına dair birtakım göstergeler olduğunu belirterek, “Bu yüzden dünya iktisadı ve ötürüsıyla Almanya için dikkatli bir optimistlik için kimi niçinler olduğunu düşünüyoruz. Tedarik zinciri problemlerinin çözülmesi biraz vakit alacak ve sanırım bu gelecek yılın baharından evvel olmayacak” dedi.
Covid-19’un Alman iktisadında geçen yıl derin bir resesyona niye olduğunu anımsatan Dullien, iktisadın toparlanmaya devam ettiğini ve yılın ikinci yarısında çok kuvvetli büyüme beklediklerini lisana getirdi. Dullien, Delta varyantının yayılmasıyla kısıtlamaların artması halinde Alman ekonomisin bu yıl beklenenden daha az büyüyeceğini ve büyümenin gelecek yıl hızlanacağını anlattı.
‘Alman tedarik zinciri aşı satışından faydalanıyor’
Almanya’da Covid-19 krizinde artan kamu borcundan düşük faiz oranları niçiniyle “endişe” duyulmaması gerektiğini vurgulayan Dullien, ülkede uzun vadeli refahın sağlanması için daha fazlasının yapılması gerektiğini lisana getirdi.
Dullien, Almanya’nın kuvvetli bir ilaç sanayisi olduğunu ve ülkenin Covid-19 aşısı üretiminden kıymetli ölçüde faydalandığını belirterek, şunları kaydetti:
“BioNTech’in yalnızca üç aylık finansal raporunda bu yıl yaklaşık 16 milyar euroluk aşı satışı yapacaklarını görürsünüz. Finansal raporun detaylarına bakarsanız bu paranın epeyce azı yurt haricinden yapılan alımlara gidiyor. Yani bu ya ruhsat ya da maaşlar için. Şirketin 16 milyar euroluk aşı satışı direkt Almanya’nın GSYH’sine gelir olarak giriyor ve kabaca Almanya’nın GSYH’sinin büyümesine 0,5 puanlık katkı sağlıyor”
Sonbaharda üçüncü doz aşıya muhtaçlık olabileceğini belirten Dullian, şirketin satışlarının daha da artma bahtı olduğunu aktardı.
Dullian, “BioNTech burada en değerli örnek. Aşı üretiminde inançlı banka yahut öteki şirketler devreye giriyor. Onların da faydalanacağı bir oyun. Ayrıyeten aşılar için bileşen üreten, muhtaçlık duyulan makineleri üreten üreticilerimiz var, yani Alman tedarik zinciri aşıların satışından faydalanıyor. Ayrıyeten bu Almanya’nın biyoteknoloji teşebbüsleri için o kadar da makûs bir ortama sahip olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
BioNTech’in artık bir startup olmadığını anlatan Dullian, “Almanya’da 13 yıldan fazla bir müddetdir var, bu yüzden hala genç bir şirket. Büyük keşifleri Almanya’da yaptı. ötürüsıyla araştırma ortamının birtakım insanların düşündüğü yahut daha evvel olduğu kadar makûs olmadığını gösteriyor” dedi.
‘Gelecekte göçmenlere gereksinimimiz olacak’
Son 50 yılda Almanya’ya gelen göçmenlerin ülkenin ekonomik büyüme ve refahına kıymetli bir katkıda bulunduğunu lisana getiren Dullien, buna en hoş mesela BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Hasret Türeci olduğuna işaret etti.
Dullien, göçmenlerin Almanya’da daha uygun bir mesleğe sahip olarak ülkeye yarar sağladıklarını belirterek, “Gelecekte göçmenlere muhtaçlığımız olacak, zira Alman nüfusu azalıyor” diye konuştu.
Almanya’da göçmen kökenlilerin yalnızca emek ve gelirleriyle Alman iktisadına katkıda bulunmadığını anlatan Duliien, “Örnekler onların hem de yaratıcılıkları ve entelektüel başarılarıyla da katkıda bulunduklarını gösteriyor” dedi.