bencede
Member
Glasgow Bilim Merkezi’deki ‘’Polar Zero’’ isimli stantta, silindir halinde ve havayı içine hapseden yapıttaki buz çekirdeğinin, 1765’e yani bir epey tarihçinin Sanayi Devrimi’nin başlangıcına tarihlendirdiği periyoda ilişkin olduğu görüldü.
İkinci silindirde ise, ortasında küçük hava baloncukları bulunan buz çekirdeğinin yer aldığı ve atmosferdeki karbondioksitin korkutucu artışını açığa çıkardığı aktarıldı.
Bu durum, gezegen için fazlaca değerli bir an olarak kabul edilen bir vakitte, çağdaş insanlığın farkında olmadan atmosferi yok etmeye başlamasından hemilk evvel, buzun ortasında hapsolmuş mümkün olan en saf havayı sergilemesine imkan tanıdı.
Fotoğraf, Royal College of Art’ın Instagram hesabından alınmıştır.Fotoğraf, Royal College of Art’ın Instagram hesabından alınmıştır.
5 YILINI BUNA ADADI
Sanatçı Wayne Binitie, son beş yılını, geçmişteki iklim değişikliğini kaydeden buz katmanının derinliklerinden buz silindirlerini delen, tahlil eden ve koruyan British Antarctic Survey (BAS) bilim insanlarıyla işbirliği yaparak geçirdi. Royal College of Art’ta doktora öğrencisi olan Binitie, ‘’Bu mevzunun büyüklüğü, kıyamet günündeymiş üzere hissetmeme niye olacak kadar olağanüstü ve karmaşık’’ diye konuştu.
BAS’de buzul uzmanı Dr. Robert Mulvaney ise, ‘’Her yıl Antarktika’ya kar yağar fakat erimez. Bu yüzden kar yıllar geçtikçe üst üste sıkışarak birikir. Biz de buzu sondajlayarak, ağaçların yaş halkalarını sayıyormuş üzere, geçmişte biraz daha geriye gitmiş oluruz’’ dedi.
BUZU ÜLKÜ ŞARTLARDA KORUMA ETMEK ÇOK GÜÇ
Global mühendislik uzmanı Graham Dodd’a göre, eriyen buz çekirdeği ve hava kapsüllerini baz alan bir stant düzenlemek epeyce sayıda teknik zorluk barındırıyor. Ziyaretçilerin gereçlere yaklaşacakları da düşünüldüğünde özel hesaplamalar ve yaratıcı fikirle buz çekirdeklerinin yanlışsız düzeyde yalıtılması gerekiyor.
‘’Polar Zero’’ isimli sergiyi ziyaret edenler, buz çekirdeğinin ortasında bulunduğu tüpten yüzeye çıkarken hava baloncuklarının patlama sesini ve sanatçı Binitie’nin doğal seslerden hazırladığı müzikle sergiyi deneyimleyecekler.
Çok sayıda duyuya birebir anda hitap eden stantta, Binitie Dünya’ya dokunmanın ve Dünya’yla temas halinde olmanın ne manaya geldiğini sormanın her zamankinden daha acil olduğunu söylemiş oldu.
İkinci silindirde ise, ortasında küçük hava baloncukları bulunan buz çekirdeğinin yer aldığı ve atmosferdeki karbondioksitin korkutucu artışını açığa çıkardığı aktarıldı.
Bu durum, gezegen için fazlaca değerli bir an olarak kabul edilen bir vakitte, çağdaş insanlığın farkında olmadan atmosferi yok etmeye başlamasından hemilk evvel, buzun ortasında hapsolmuş mümkün olan en saf havayı sergilemesine imkan tanıdı.
Fotoğraf, Royal College of Art’ın Instagram hesabından alınmıştır.Fotoğraf, Royal College of Art’ın Instagram hesabından alınmıştır.
5 YILINI BUNA ADADI
Sanatçı Wayne Binitie, son beş yılını, geçmişteki iklim değişikliğini kaydeden buz katmanının derinliklerinden buz silindirlerini delen, tahlil eden ve koruyan British Antarctic Survey (BAS) bilim insanlarıyla işbirliği yaparak geçirdi. Royal College of Art’ta doktora öğrencisi olan Binitie, ‘’Bu mevzunun büyüklüğü, kıyamet günündeymiş üzere hissetmeme niye olacak kadar olağanüstü ve karmaşık’’ diye konuştu.
BAS’de buzul uzmanı Dr. Robert Mulvaney ise, ‘’Her yıl Antarktika’ya kar yağar fakat erimez. Bu yüzden kar yıllar geçtikçe üst üste sıkışarak birikir. Biz de buzu sondajlayarak, ağaçların yaş halkalarını sayıyormuş üzere, geçmişte biraz daha geriye gitmiş oluruz’’ dedi.
BUZU ÜLKÜ ŞARTLARDA KORUMA ETMEK ÇOK GÜÇ
Global mühendislik uzmanı Graham Dodd’a göre, eriyen buz çekirdeği ve hava kapsüllerini baz alan bir stant düzenlemek epeyce sayıda teknik zorluk barındırıyor. Ziyaretçilerin gereçlere yaklaşacakları da düşünüldüğünde özel hesaplamalar ve yaratıcı fikirle buz çekirdeklerinin yanlışsız düzeyde yalıtılması gerekiyor.
‘’Polar Zero’’ isimli sergiyi ziyaret edenler, buz çekirdeğinin ortasında bulunduğu tüpten yüzeye çıkarken hava baloncuklarının patlama sesini ve sanatçı Binitie’nin doğal seslerden hazırladığı müzikle sergiyi deneyimleyecekler.
Çok sayıda duyuya birebir anda hitap eden stantta, Binitie Dünya’ya dokunmanın ve Dünya’yla temas halinde olmanın ne manaya geldiğini sormanın her zamankinden daha acil olduğunu söylemiş oldu.