bencede
Member
Türkiye Meteorolojik Afetler Değerlendirmesi raporuna bakılırsa, en çok afetin görüldüğü 7’nci vilayet olan Ordu’da, son 2 ayda 450 farklı noktada heyelan meydana geldi, 59 mahallede birfazlaca mesken hasar gördü.
Zarar ise 300 milyon TL’yi buldu. Jeoloji Mühendisleri Odası Vilayet Temsilcisi Yekta Yüksel, “Heyelanlı bölgelerde birtakım mühendislik tedbirler alarak, yol geçişi yapabilirsiniz. Ancak konut imali bakımından heyelanlı bölgeden uzaklaşmak gerekiyor” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce 2010-2021 yılları ortasını kapsayan ‘Türkiye Meteorolojik Afetler Değerlendirmesi’ raporu hazırlandı. Ordu, en çok afetin görüldüğü vilayetler içinde 7’nci sırada yer aldı.
2 AYLIK HASAR 300 MİLYON TL
Kentte çoğunlukla heyelan, sel ve don üzere afetlerin yaşandığı bildirildi. Bilhassa ağır kar yağışı alan bölgelerde heyelan artışının yaşandığının anlatıldığı rapora bakılırsa, Ordu’da mart ve nisan ayında 450 farklı noktada irili ufaklı heyelanlar meydana geldi.
Heyelanlar niçiniyle 59 mahallede biroldukça mesken hasar gördü, 215 riskli konut da tahliye edildi. Bu 2 aylık hasarın bilançosu ise 300 milyon TL’yi buldu.
‘HEYELAN, ARAZİNİN BİR CİNS KANSERİDİR’
Heyelanın önlenemez bir afet olduğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Vilayet Temsilcisi Yekta Yüksel, şunları söylemiş oldu:
“Heyelanın oluşması için 2 ana ögenin bir ortada olması gerekiyor. Birincisi heyelana müsait bir arazi olacak. İkincisi de su, yağmur suyu, kar suyu. Tabana sızan sular, yeraltındaki sert taban ile yumuşak yer içindeki dokunak noktasını kaygan hale getirdiği için sürtünme kat sayısın düşmesi sonucunda heyelan meydana geliyor. Heyelan, arazinin bir çeşit kanseridir. Heyelan, önlenemez bir doğal afet. Bir sel geldiğinde yapabileceğiniz bir şey olmadığı üzere, heyelanla da ilgili yapabilecek bir şey yok. Bozuşmuş bir toprağınız var ise; kış kaidelerinin da sert geçmesi halinde heyelan kaçınılmaz bir olay.”
‘KARADENİZ’DE PEK ÇOK KENTİN KADERİ’
Ordu’da arazi yapısı niçiniyle sık heyelan yaşandığını söz eden Yüksel, şöyle konuştu:
“Bu yıl şubat ve mart ayında 2-3 kez kar yağdı. Çok kar yağması ve kar sularının tabana sızması, heyelanları tetikledi. Bölgemizde heyelana müsait bir arazi yapısı olduğu için, kar yağışlarıyla bir arada heyelanlar meydana gelmiş oldu. 1 hafta, 3 gün geçmiyor, heyelan sayıları artıyor. Bir hafta evvel 300 olan sayı, bir hafta daha sonra 400’e çıkıyor. Bunlar, büsbütün mevsimsel ve arazi şartlarına bağlı bir olay. Heyelan yalnızca Ordu’nun değil; Karadeniz bölgesindeki bir fazlaca kentin yazgısıdır.”
‘YAPACAĞINIZ TEK ŞEY KAÇMAK’
Heyelana karşı alınacak tedbirlere de değinen Yüksel, şu tabirleri kullandı:
“Heyelana müsait arazinin ağaçlandırılması ya da yeşillendirilmesi yarar sağlayan ögeler. Lakin bunların fosil bir heyelan bölgesine hiç bir etkisinin olmadığı gördük, görüyoruz da. Bir orman toprağı düşünün; biraz meyilli lakin yumuşak toprak. Kışın çok yağmur yağmasıyla orman toprağı birebir vakitte ağaçlı bir arazi, büsbütün heyelan niçiniyle deforme oluyor. Bir yerde heyelan var ise; yapacağınız tek şey kaçmaktır. Heyelanlı bölgelerde birtakım mühendislik tedbirler alarak, yol geçişi yapabilirsiniz. Lakin konut imali bakımından heyelanlı bölgeden uzaklaşmak gerekiyor. Heyelanlı bölgelerde büyük mühendislik çalışmaları yapılıyor. Ancak attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmediği için bu tedbirleri öneremiyoruz. Zira stabil yer elde etmek için uçuk sayılar ortaya çıkıyor.”
Zarar ise 300 milyon TL’yi buldu. Jeoloji Mühendisleri Odası Vilayet Temsilcisi Yekta Yüksel, “Heyelanlı bölgelerde birtakım mühendislik tedbirler alarak, yol geçişi yapabilirsiniz. Ancak konut imali bakımından heyelanlı bölgeden uzaklaşmak gerekiyor” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce 2010-2021 yılları ortasını kapsayan ‘Türkiye Meteorolojik Afetler Değerlendirmesi’ raporu hazırlandı. Ordu, en çok afetin görüldüğü vilayetler içinde 7’nci sırada yer aldı.
2 AYLIK HASAR 300 MİLYON TL
Kentte çoğunlukla heyelan, sel ve don üzere afetlerin yaşandığı bildirildi. Bilhassa ağır kar yağışı alan bölgelerde heyelan artışının yaşandığının anlatıldığı rapora bakılırsa, Ordu’da mart ve nisan ayında 450 farklı noktada irili ufaklı heyelanlar meydana geldi.
Heyelanlar niçiniyle 59 mahallede biroldukça mesken hasar gördü, 215 riskli konut da tahliye edildi. Bu 2 aylık hasarın bilançosu ise 300 milyon TL’yi buldu.
‘HEYELAN, ARAZİNİN BİR CİNS KANSERİDİR’
Heyelanın önlenemez bir afet olduğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Vilayet Temsilcisi Yekta Yüksel, şunları söylemiş oldu:
“Heyelanın oluşması için 2 ana ögenin bir ortada olması gerekiyor. Birincisi heyelana müsait bir arazi olacak. İkincisi de su, yağmur suyu, kar suyu. Tabana sızan sular, yeraltındaki sert taban ile yumuşak yer içindeki dokunak noktasını kaygan hale getirdiği için sürtünme kat sayısın düşmesi sonucunda heyelan meydana geliyor. Heyelan, arazinin bir çeşit kanseridir. Heyelan, önlenemez bir doğal afet. Bir sel geldiğinde yapabileceğiniz bir şey olmadığı üzere, heyelanla da ilgili yapabilecek bir şey yok. Bozuşmuş bir toprağınız var ise; kış kaidelerinin da sert geçmesi halinde heyelan kaçınılmaz bir olay.”
‘KARADENİZ’DE PEK ÇOK KENTİN KADERİ’
Ordu’da arazi yapısı niçiniyle sık heyelan yaşandığını söz eden Yüksel, şöyle konuştu:
“Bu yıl şubat ve mart ayında 2-3 kez kar yağdı. Çok kar yağması ve kar sularının tabana sızması, heyelanları tetikledi. Bölgemizde heyelana müsait bir arazi yapısı olduğu için, kar yağışlarıyla bir arada heyelanlar meydana gelmiş oldu. 1 hafta, 3 gün geçmiyor, heyelan sayıları artıyor. Bir hafta evvel 300 olan sayı, bir hafta daha sonra 400’e çıkıyor. Bunlar, büsbütün mevsimsel ve arazi şartlarına bağlı bir olay. Heyelan yalnızca Ordu’nun değil; Karadeniz bölgesindeki bir fazlaca kentin yazgısıdır.”
‘YAPACAĞINIZ TEK ŞEY KAÇMAK’
Heyelana karşı alınacak tedbirlere de değinen Yüksel, şu tabirleri kullandı:
“Heyelana müsait arazinin ağaçlandırılması ya da yeşillendirilmesi yarar sağlayan ögeler. Lakin bunların fosil bir heyelan bölgesine hiç bir etkisinin olmadığı gördük, görüyoruz da. Bir orman toprağı düşünün; biraz meyilli lakin yumuşak toprak. Kışın çok yağmur yağmasıyla orman toprağı birebir vakitte ağaçlı bir arazi, büsbütün heyelan niçiniyle deforme oluyor. Bir yerde heyelan var ise; yapacağınız tek şey kaçmaktır. Heyelanlı bölgelerde birtakım mühendislik tedbirler alarak, yol geçişi yapabilirsiniz. Lakin konut imali bakımından heyelanlı bölgeden uzaklaşmak gerekiyor. Heyelanlı bölgelerde büyük mühendislik çalışmaları yapılıyor. Ancak attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmediği için bu tedbirleri öneremiyoruz. Zira stabil yer elde etmek için uçuk sayılar ortaya çıkıyor.”